ويكيبيديا

    "الضوء في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir ışık
        
    • ışık da
        
    • ışığı da
        
    • ışığın
        
    Ne zaman oğlumdan bir mektup alsam, hayal edebileceğiniz en karanlık yerde görülen bir ışık demeti gibi geliyordu. TED ومنذ مدة كنت أود الحصول على رسالة من ابني، كانت مثل شعاع من الضوء في أحلك مكان يمكن تخيله.
    Ama uzaylılar trafından kaçırılmak gibi değil, Yani İsa'dan gelen bir ışık. Open Subtitles ليس مثل الضوء في عمليات الخطف التي تقوم بها المخلوقات الفضائية، بل مثل ضوي يسوع
    Bahse girerim ruhunda bir ışık gördüğünü de söylemiştir. Open Subtitles وانت صدقته؟ اراهن انه قال لك انه رأى الضوء في روحك, ايضا
    Evet, ve tünelin sonundaki ışık da büyük boy kızartmaların üstündeki ısıtıcı lambadır. Open Subtitles فعلا,كما ان الضوء في نهاية هذا النفق سيكون شريحة لحم مع كمية كبيرة من البطاطا المقلية
    Ağzındaki bu ışık da ne? Open Subtitles ما ذلك الضوء في فمّك؟
    Bunu saklıyorum çünkü Sam, bazen ışığı da kapatıyor. Open Subtitles إنّي أبقِ هذا مخفياً... لأنّه يقطع الضوء في بعض الأحيان.
    Robotu yapmak için haftalarımızı harcamamıza rağmen odadaki ışığın rengindeki ufak bir değişim onu bozmaya yetti. TED لقد أمضينا أسابيع في بناءه، و كل ما لزم لتدميره كان تغير طفيف في لون الضوء في الغرفة.
    Çok neşeli. Harika birisi. Bu kararmış ofiste bir ışık huzmesi. Open Subtitles شعاع من الضوء في هذا المكتب الموحش للغاية
    Karanlıklar vadisinde bir ışık çiçeği gibi bana devam etme gücü veriyor, anlıyor musun? Open Subtitles إنه وردة من الضوء في حقل من الظلام، تمنحني القوة لأستمر، هل فهمتِ؟
    Kör değilsem de gözüme bir ışık daha sokarsan olacağım. Open Subtitles إن لم أكن أعمى، فسأصبح هكذا بعد وضعك هذا الضوء في عيني.
    Okyanusun derin karanlığında ufacık bir ışık parıltısıydı. Open Subtitles كان شعاعاً سريعاً مِن الضوء في محيطٍ مِن الظلام.
    Işıkla daha nazik olabilir miyiz? Buradaki gibi -- aslında çok düşük bir ışık seviyesi var. TED يمكننا أن نكون أكثر لطفاً مع الضوء؟ وهنا أود -- وهذا هو المستوى المنخفض جدا من الضوء في الواقع.
    Işığı göremezsiniz. Karanlık olduğunda, bir vakumda, birisi gözlerinizin üstünden ileriye doğru bir ışık ışını tutarsa, onu görmeyeceksiniz. Az çok teknik, bazı fizikçiler buna katılmayacaktır. TED لا يمكنك رؤية الضوء. في الظلام ، في فراغ ، إذا سلط أحد الأشخاص شعاع من الضوء مباشرة عبر عينيك ، لن ترى ذلك. علمياً، بعض علماء الفيزياء سوف نختلف مع هذا.
    Ağzındaki bu ışık da ne? Open Subtitles ما ذلك الضوء في فمّك؟
    Tokyo'nun ışığı da Prag'dan farklıdır. Open Subtitles و الضوء في (طوكيو) يختلف عن الذي في (براغ).
    Bunu saklıyorum çünkü Sam, bazen ışığı da kapatıyor. Open Subtitles أبقي هذا مخفياً. -لأنّه يقطع الضوء في بعض الأحيان .
    Etle karşılaştırdığınızda ışığın her tarafa gittiğini görebilirsiniz. TED بينما في قطعة اللحم، يتبعثر الضوء في كل مكان.
    En önemli elementlerden biri ışığın suda nasıl gittiğiydi. TED احد أكثر العناصر أهمية كان كيفية انتقال الضوء في المياه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد