| Son günlerde doktor, ne yer ne de zaman vardı! | Open Subtitles | فى الفترة الآخيرة أيها الطبيب لم يكن هناك وقت أو مكان أبداً |
| Annemin paniğini gören doktor sperm bulaşmış bir domates tarafından gebe bırakıldığını ona söylemeye cesaret edemedi. | Open Subtitles | وفي مواجهة الذعر أمي، الطبيب لم أكن أجرؤ على أقول لها وقالت أنها قد تم المشربة جانب طماطم ملوثة. |
| Kızgınsın çünkü, şu doktor sana aşk mektupları göndermeye devam ediyor. | Open Subtitles | لقد كانوا غاضبون لان هذا الطبيب لم يتوقف عن ارسال الرسائل الاستفزازيه |
| doktor onda herhangi bir sorun bulamadı. Ama korkmuş ve çaresiz sesini duyunca, sadece-- | Open Subtitles | الطبيب لم يجد أي شيء بها ولكن عندما سمعت صوتها وهي خائفة وقلقة |
| Biliyorum, doktor halen sonuçları vermedi. Yani sana söyleyebileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أعرف، الطبيب لم تصله النتائج لذا ليست لدي معلومات |
| Üzgünüm, yabancı, doktor artık çalışmıyor. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الغريب، الطبيب لم يعد يمارس عمله. |
| Bilmiyorum, doktor. Henüz kimse görünmedi. | Open Subtitles | لا اعلم ايها الطبيب,لم يظهر اي احد لغاية الأن |
| Evet, doktor gece gözümü ovmamı istemiyor. Ya bunu takacaktım ya da koca boyunlukları. | Open Subtitles | نعم, الطبيب لم يردني أن أفرك عيناي خلال نومي |
| Dört yıl önce kürtaj olmuştum. doktor bebeği doğuramayacağımı söylemişti, bu yüzden... | Open Subtitles | أنا أنهيت حمل منذ 4 سنوات لجنين كما قال الطبيب لم أستطع التحمل للنهاية |
| Galiba doktor o gün orada değildi. | Open Subtitles | أظن أن الطبيب لم يكن متواجداً في ذلك اليوم |
| Yani doktor, Yargıç Harper'ı davasında istememiş. | Open Subtitles | و بالتالي فإن الطبيب لم يكن يريد من القاضية هاربر أن تسمع قضيته |
| Senin türünün de kibiri. doktor Fae değildi. | Open Subtitles | غطرسة الإنتماء لبني جنسك الطبيب لم يكن من الفاي |
| doktor otçulların da etçillerden geldiğini bilmiyordu, değil mi? | Open Subtitles | ذلك الطبيب لم يعلم عن حيواناته العاشبة من اللاحمة، صحيح؟ |
| İyi bir adamsınız, doktor. Daha iyisini görmedim. | Open Subtitles | أنت رجل طيب حضرة الطبيب لم أر مثلك أبدا |
| Sana fikrini soran olmadı, doktor. | Open Subtitles | أسمع أيها الطبيب لم يطلب أحد رأيك |
| doktor bize hiç ümit vermemişti. | Open Subtitles | لكن الطبيب لم يعطنا أملاً كبير |
| doktor olmuştur - | Open Subtitles | كلا الطبيب لم يحصل على فتيات أكثر |
| Yaraları kaybolmuş. doktor her zamanki gibi döktürmüş. | Open Subtitles | الندوب زالت كلها الطبيب لم يفقد لمسته. |
| doktor başına böyle bir şey geleceğini söylemedi. | Open Subtitles | الطبيب لم يقل فقط انه يمكن حدوث شيء |
| doktor bilek şeridini çıkarmamış. | Open Subtitles | الطبيب لم يأخذ البطاقة على كاحلك |