| Ama gerçek bir aşık, aşığının peşinden ayrılmaz. | Open Subtitles | لكن العاشق الحقيقي يبقى ملتصقاً بجوار من يحب |
| Niles'ın mutlu olması beni de mutlu ediyor ama bazı günler takındığı "köylü aşık" tavrı insanı çileden çıkartıyor. | Open Subtitles | بين الآخرين. إعتقدْني، لا أحد يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أسعدَ للنيل. لكن هناك أيام عندما فعل قرويه العاشق الولهان |
| - Yanlış yerdesin, aşk çocuğu. Buradan. - Sağ ol. | Open Subtitles | ـ طريق خاطئ، أيها العاشق هذا هو الطريق ـ شكرا |
| Bende, aşk çocuğunu biraz eğlendireyim burada... | Open Subtitles | أعتقد أنني سأحتفظ بالفتى العاشق هنا لتسليته |
| Zavallı. Gel bakalım âşık çocuk. Bana evde yardım et. | Open Subtitles | مثير للشفقة، هيا ايها العاشق أوصلني للبيت |
| Bu bizim beraber son gecemiz, aşkım. İkimiz için birşeyler planladım. | Open Subtitles | هذه هى الليله الاخيره لنا معا ايها العاشق لدى شئ لنا |
| Anlaşılan küçük Romeo'muz youtube'da sansasyon yaratmış. | Open Subtitles | واضح أن روميو العاشق أحد مشهوري اليوتيوب |
| İşler ters gitmeye başlar, ve reddedilmiş aşık intikamını alır. | Open Subtitles | حتى يصبح كل شيء خاطئاً و العاشق الغاضب ينتقم |
| Hafif meltem esince gözlerini açar, aşık nektarın aktığını görür ellerine nazikçe alır ve omzunun kenarına sürer, sanki bir çelenk misali. | Open Subtitles | عندما يهب النسيم الخفيف يفتح عيناه كم يفعل العاشق يرى الرحيق يتدفق |
| Ama madem senin için bu kadar önemli, aşık adam, yapabilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | ، ولكنّ بما أنها تعني الكثير لك ، أيّها العاشق أظنني أعرف رّجل بإمكانه ذلك |
| Mesele sizin ilişkiniz değil aşık çocuk. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بعلاقتكما، أيها العاشق الولهان |
| Bay aşık, bu evliliği senin iptal ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | سيدي العاشق, أنا متيقن بأنك ستُلغي هذه الزيجة |
| Sakın umutlanma, aşık oğlan. | Open Subtitles | لا تحضر افكار كبيرة ثانية ايها الشاب العاشق |
| Geriye kalanlar, aşkın ta kendisidir duyulan aşk yanıp kül olduktan sonra. | Open Subtitles | الحبّ بنفسه أمره متروك عندما يحترق العاشق بعيدا |
| -Selam. Davis buralarda mı? -Geç kaldın, aşk çocuğu... | Open Subtitles | امم , مرحبا , هل دايفس هنا ربما انت متأخر قليلا أيها العاشق.. |
| aşk büyüsü. Eski aşkının sana dönmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | آها ، تعويذة الحب تريدين هذا العاشق القديم أن يعود إليكى ؟ |
| Süper yaptın! Hey, âşık çocuk! | Open Subtitles | اه انتي تستطيعين تقليدها حقا هاي ,ايها الفتى العاشق |
| O belki de senin bir başkasına âşık olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | لربما يعتقد بأنك أيضا العاشق لشخص ما |
| Günaydın uykucu aşkım. | Open Subtitles | صباح الخير، أيّها العاشق النعسان. |
| Söyle bakalım, senin şu vampir Romeo kimmiş? | Open Subtitles | إذن أخبريني من مصّاص الدماء العاشق ذاك؟ |
| Sana Teğmen sevgilim desem hoşuna gider miydi? | Open Subtitles | كيف تحبين إذاً أن أدعوك الملازم العاشق ؟ |
| Hafif yaralı olan gizemli sevgili de yapılacak en iyi şeyin buradan kaçıp gitmek olduğunu düşünmüş. | Open Subtitles | و العاشق الغامض المصاب بجرح طفيف يفكر بأنه ربما أفضل تصرّف هو أن ينسل خارجاً من هنا |
| Yoksa, merci Beau... mu demeliydim. | Open Subtitles | مما يجعلنا كبار السن من المواطنين، وشكرا لكم. أو ينبغي أن أقول، MERCI العاشق "من فضلك دون وأبوس]؛ ر الذهاب." |
| Ancak seven birinin böyle güçlü bir sesi ve ağır bir nefesi olabilir. | Open Subtitles | - من أنت؟ العاشق فقط من له هذا الصوت القوي وهذا النفس الثقيل |
| Bir tanrının, tutkulu bir aşığın, gözü pek bir savaşçı gibi güçlüdür. | Open Subtitles | يمتلك قوى الإله، و عزم العاشق و غضب المحارب. |
| Sen, daha kaç bahane uyduracaksın, Pritam? | Open Subtitles | كم من الأعذار ستختلق ايضا "العاشق" |
| Güzel olan her kadının bir sevgilisi vardır. | Open Subtitles | بروية ايها الفتى العاشق كل امرأة جميلة يجب ان يكون في حياتها رجل ما |
| Ona ananas yedirdiğim için mi yoksa ona "sevdiceğim" dediğim için mi? | Open Subtitles | ألأنّي أُطعمه الأناناس، أم لأنّي دعوته "العاشق"؟ |
| Bovling topu mu burada? | Open Subtitles | هل العاشق هنا؟ |