Birçok şey hakkında yetkin olarak konuşabilirim, ama Beyaz Saray bunlar arasında değil. | Open Subtitles | أستطيع الحديث بسلطة في العديد من الأمور, و لكن ليس بخصوص البيت الأبيض. |
Ancak bu düşünce naif, çünkü seçmemiz gereken Birçok şey var. | TED | لكن هذه الفكرة ساذجة، لأن هناك العديد من الأمور التي علينا التصويت عليها. |
Bir sürü şey yaptım, ama hiç ölü bir adam soymamıştım. | Open Subtitles | لقد فعلت العديد من الأمور, ولكنى ,ابدا لم اسرق رجلا ميتا |
Büyük ihtimalle yapman gereken Bir sürü şey var bugün. | Open Subtitles | أنت على الأرجح لديك العديد من الأمور لتقوم بها اليوم. |
Ama Kırk Yedi Numara ile ilgili Bir çok belirsizlik mevcut. | Open Subtitles | لكن ما زال هنالك العديد من الأمور المحيرة بشأن العضو رقم 47 |
Eğer hiçbir şey yapmasaydın, bir sürü başka şey olabilirdi. | Open Subtitles | لو لم تفعل شيئاً لحدثت العديد من الأمور |
Yapacak o kadar çok şey var ki, o kadar taze ki. | TED | هناك العديد من الأمور للقيام بها، أمور جديدة كليا. |
Bilgisayar oyunları daha Birçok şey getirdi, işte bu yüzden insanlar bu kadar bağımlı hale geliyor. | TED | الألعاب التلفزيونية توفر العديد من الأمور الأخرى وذلك سبب إدمان الناس |
Onun yapabileceği Birçok şey bulabilirim ben. | Open Subtitles | ثمة العديد من الأمور التي أستطيع أن أشغله بها. |
Hey dostum. Daha seni bekleyen Birçok şey var. | Open Subtitles | ما زال هنالك العديد من الأمور التي تنتظرك لتنجزها |
Tamam şimdiye kadar Birçok şey kafamı karıştırmış olabilir. | Open Subtitles | حسنا, أنا مشوشة التفكير بخصوص العديد من الأمور |
Geçtiğimiz yıl Birçok şey kaçırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لتفويتي العديد من الأمور في السنة الأخيرة |
Yapacak bir şey yok. Hazırlanması gereken Bir sürü şey var. | Open Subtitles | .هذا بلا فائدة هناك العديد من الأمور لتحضيرها |
'Çünkü içimden atmak istediğim Bir sürü şey var. | Open Subtitles | لأنّ لدي العديد من الأمور أريد أن أزيلها عن كاهلي |
Ama beraber yapmak istediğim Bir sürü şey vardı. | Open Subtitles | لكن هناك العديد من الأمور التي اريد ان نفعلها معا. |
Sanırım dünyada yapılması gereken Bir sürü şey var. | Open Subtitles | أشعر أن هناك العديد من الأمور التيينبغيالقيامبها فيالعالم... |
Fakat şimdi Bir sürü şey hakkında yalan söylediğini göz önüne alırsak kendimi düşünmekten alamıyorum... | Open Subtitles | لا يسعني إلا أن أتسائل ...نظراً لأنه قد كذب كثيراً بشأن العديد من الأمور |
Ayrıca, planlamadığımız Bir çok şey atlattık. | Open Subtitles | و أيضاً بالتأكيد كان هناك العديد من الأمور التي لم نخطط لها |
Orada yapma şansımın olmadığı Bir çok şey var. | Open Subtitles | هنالك العديد من الأمور التي أنوي القيام بها هناك |
Bu sadece pataklama konusu için de geçerli değildi başka Bir çok şey için de geçerliydi. | Open Subtitles | ولم نكن محقين بخصوص الضرب فقط ولكن في العديد من الأمور |
Eğer hiçbir şey yapmasaydın, bir sürü başka şey olabilirdi. | Open Subtitles | لو لم تفعل شيئاً لحدثت العديد من الأمور |
Burada hava her zaman güzel ve yapacak o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | هنا لطالما كان الجو جميلاً ويوجد العديد من الأمور كي تفعلها |