Bir sürü şey satın alabilirsin. | Open Subtitles | يُمكنك بواستطها شراء العديد مِن الأشياء. |
Komşularınızdan Bir sürü şikâyet geldi, tamam mı? - Öyle mi, bakın... | Open Subtitles | هناك الكثير مِن الشكاوي مِنْ جيرانكم تلقّينا العديد مِن الاتّصالات |
Bir sürü yol var be! Ne yapmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ثمّة العديد مِن الطرق ما الذي تحاولين فعله؟ |
Saatlerce konuşup, daha Birçok örneğe yer verebilirim. | Open Subtitles | بوسعي الإستمرار لساعات وقول العديد مِن الأمثلة. |
Saatlerce konuşup, daha Birçok örneğe yer verebilirim. Listenin sonu gelmiyor. | Open Subtitles | بوسعي الإستمرار لساعات وقول العديد مِن الأمثلة، تطول القائمة. |
Ama Birçok meraklı vatandaş kalıp seyretmek için diretiyor. | Open Subtitles | لكن هُناك العديد مِن الفضوليّين يريدون البقاء والمشاهدة. |
Birbirleriyle söz kullanmadan konuşan kardeşlere dair Bir sürü kayıt vardır. | Open Subtitles | هناك العديد مِن الحالات الموثّقة لتواصل الأشقّاء لا شفهيّاً، |
- Ayrıca konuşmamız gereken Bir sürü ceset var. | Open Subtitles | ، لا و لدينا أيضاً العديد مِن الجثث للتحدث حولها |
Dinle, çok iyi Bir sürü geri vokal var. | Open Subtitles | أنظر, هناك العديد مِن المغنيين الثانويين العظيمين هناك, صحيح؟ |
Lordlara Bir sürü kaynak sağladım. | Open Subtitles | لعِلمك, أنني أقدم العديد مِن الخدمات للآلهة |
Bir sürü zenci pornosu izlerim. Ama Bir sürü yani. | Open Subtitles | فأنا أشاهد العديد مِن الإباحيات لأُناس سود |
Yani kötü bir şey yaptın. Hepimiz Bir sürü kötü şey yaptık. | Open Subtitles | اقترفتِ أمراً سيّئاً إذاً ونحن اقترفنا العديد مِن المساوئ |
Bir sürü fırtınadan kurtuldum ben. | Open Subtitles | لقد تجاوزتُ العديد مِن العواصف |
Ve bana sen ve Abby hakkında Bir sürü sordu sordu. | Open Subtitles | وقام بسؤالى العديد مِن الأسئلة عَنك "وعن "آبى |
Hipertansiyon, diyabet, felç, kalp krizi, Birçok otoimmün hastalıklar, lupus, astım, GERD, osteoporoz, Bir sürü hastalık var. | Open Subtitles | أنه ارتفاع ضغط الدم، إنه السكري، إنها السكتات القلبية، إنها نوبات القلب، إنها العديد مِن مرض المناعة الذاتية، الذئبة، الربو، الجزر المعدي المريئي، هشاشة العظام. |
Programa uygun bir şekilde ilerlememiz için laboratuvarda yaptığı Birçok şeyden sadece biri bu. | Open Subtitles | هذا مجرد شيء مِن العديد مِن الأشياء العديدة التي . يقوم بها في المعمل ، ذلك يُبقينا في الموعد المحدد |
Dünya çevresinde, Birçok çayır bölgesi aşırı mevsimsel değişiklik gösterebilir, yeni fırsatlar getiren, ya da tam aksine gizli tehlikeler getiren değişimler. | Open Subtitles | حولالعالم، العديد مِن الاراضي العُشبية تخضع لهكذاتغيُّراتفصليةشديدة، جالبة ً فُرصا ً جديدة |
Koruma yasaları şu anda onların Birçok geleneksel alıştırma yapmalarını engelliyor. | Open Subtitles | قوانين الحِماية قد أوقفت الان العديد مِن مُمارساتهم التقليدية |
Klanı adına Birçok zafere imza attıktan sonra, düşmanları onu farklı bir isimle anmaya başladı. | Open Subtitles | بعد أن حقّق العديد مِن الإنتصارات لعشيرته، أصبح معروفاً لدى أعدائه بالعديد مِن الأسماء. |
Son birkaç senedir kara borsa sanat eseri satışı Birçok radikal örgütün sermayesi olarak kullanılıyor. | Open Subtitles | بيع للتحف في السوق السوداء يُستعمل في تمويل العديد مِن المُنظمات الراديكالية في السنوات القليلة الماضية |
Birçok dövüşçü geldi ve gitti... ama böylesine bir oyun stiline ilk defa karşılaşıyorum. | Open Subtitles | العديد مِن المقاتلين أقبلوا ورحلوا لكنّنا لا نرَ في الغالب مثل هكذا خطّة لعب باهرة |