| Son Akşam Yemeği gibi. Adam hepsine de kendi kellelerini servis etmiş. | Open Subtitles | نعم ، العشاء الأخير تقديم الخدمة بواسطة رؤوسهم |
| Eğer onu beğenmezsen "Son Akşam Yemeği"n olur. | Open Subtitles | إذا كنت لا أحبه، أنه سوف يكون العشاء الأخير الخاص بك. |
| Bu onun Son Akşam Yemeği olabilir. | Open Subtitles | هذه قد تتحول إلى أن تكون لها العشاء الأخير. |
| Bir resim çekip, bilgisayarınız sayesinde tüm Son Yemek'i inceleyemediğinize üzüldüm. | Open Subtitles | سيئة جدا أنت لم تأخذ صورة وإستعمال حاسوبك لرؤية كامل العشاء الأخير. |
| Yemin ederim herif Son Yemek'te garsondu. | Open Subtitles | اقسم أنه كان ينقل الطاولات في العشاء الأخير. |
| Bunları, Son Yemek pasta fırlatma oyunumda kullanmıştım. | Open Subtitles | إنهما من مقطع التراشق بالفطائر في العشاء الأخير الهزلي |
| Bu beraber, son yemeğimiz çocuklar. | Open Subtitles | العشاء الأخير يا أولاد |
| Son buzdolabı, montaj hattından indiği ayda, Greenville, Michigan, Electrolux çalışanlarının Son Akşam Yemeği adlı bir toplantıları vardı. | TED | وفي الشهر الذي ظهرت فيه آخر ثلاجة من خط التجميع، اجتمع موظّفو الكترولكس في غرينفل، ميشغن، وسمّوا ذلك الإجتماع العشاء الأخير. |
| "Son Akşam Yemeği"ni bildiğinizden kuşkum yok Leonardo Da Vinci'nin en meşhur freski. | Open Subtitles | أثق بأن تعرفت على .. (العشاء الأخير) اللوحة الشهيرة التي رسمها (ليوناردو دافنشي) |
| "Son Akşam Yemeği"ni bildiğinizden kuşkum yok Leonardo Da Vinci'nin en meşhur freski. | Open Subtitles | أنا على يقين إنكى تعرفين (العشاء الأخير) اللوحه الجصيه العظيمه لـ (ليوناردو دافنشى) |
| Bunu Son Akşam Yemeği gibi düşün. | Open Subtitles | إعتبر الأمر و كأنه العشاء الأخير |
| Pala'nın "Son Akşam Yemeği"nde keşfettiği gizli müzik. | Open Subtitles | أُكتشف بأن هناك موسيقى مخفيه في مقطوعة "العشاء الأخير" |
| Özellikle İsa'nın Son Akşam Yemeği hikayesi ilgimi çekti. | Open Subtitles | كنت مهتم خصيصاً بقصة العشاء الأخير. |
| Oğlun Son Akşam Yemeği'nde Yahuda'ya bu sözleri etti. | Open Subtitles | كلمات أبنك ليهوذا في العشاء الأخير. |
| Uzun hazırlıklardan sonra, bizim tarzımız Son Yemek için evden çıktım. | Open Subtitles | وبعد ساعات طويلة أكثر من التعبئة والتغليف... كنت خارج لدينا نسخة من العشاء الأخير. |
| Son Yemek'i yapamayacak diyebiliriz. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه لن ينجح للوصول الي " العشاء الأخير" |
| Buna niye Son Yemek diyorlar ki? | Open Subtitles | لماذا يدعونها "العشاء الأخير"؟ |
| Son Yemek'miş gibi konuştun. | Open Subtitles | أنت تقولها كأنها العشاء الأخير! |
| Derler ki, İsa'nın böyle elleri varmış ve Son Yemek'teki her yiyeceği tek bir torbaya doldurmuş. | Open Subtitles | (البعض يقولون إنّ (يسوع كانت لديه يدان مميّزتان وكان بوسعه أن يضع جميع مكوّنات العشاء الأخير في كيس واحد |
| "Son Yemek Büfesi"nde dilediğin kadar ye. | Open Subtitles | " ومائدةٌ مفتوحة تدعى " العشاء الأخير |
| Bu beraber, son yemeğimiz çocuklar. | Open Subtitles | العشاء الأخير يا أولاد |
| Annem o kadar fakir ki, "son yemeği" duyduğunda yemek yardımının biteceğini sandı! | Open Subtitles | أمّي فقيرة لدرجة أنها عندما سمعت عن العشاء الأخير إعتقدت ستنفذ كوبونات الطعام |
| Aramızda kalsın ama İsa son yemeğini yedi. | Open Subtitles | وبيني وبينك، يسوع يأكل له العشاء الأخير. |