| Larrabee ailesinin deli olmayan... ..tek üyesi sıfatıyla, toplantıya... ..devam etmemizi öneriyorum. | Open Subtitles | نظرا لأني العضو الوحيد في عائلة لارابي الذي لم يجن سآخذ على نفسي ان ادعو هذا الاجتماع لكي ينعقد |
| Takımda şöhreti yakalayamamış tek üyesi, veya serveti, veya uyuşturucu bağamlılığı olmayan. | Open Subtitles | العضو الوحيد من هذا الطاقمِ الذي لَمْ يُستمرّْ إلى الشهرةِ، أَو ثروة، أَو مركز تأهيل. |
| Sanırım kimse bunun ne olduğunu bilmiyor çünkü tek üyesi benim. | Open Subtitles | أظن أن أغلبكم لا يعلم ماهو هذا بما أني العضو الوحيد فيه |
| Akıcı Arapça konuşabilen takımdaki tek üye o. | Open Subtitles | انها العضو الوحيد في الفريق الذي يتكلم العربية بطلاقة |
| - Frank Phillips burada hala çalışan görünmezlik takımındaki tek üye. | Open Subtitles | فرانك فيليبس هو العضو الوحيد من فريق مشروع قابلية عدم الرؤية الذي ما زال يعمل هنا |
| Cinayetler hakkında görüşemediğimiz tek üyeniz o. | Open Subtitles | إنه العضو الوحيد في عصابتك الذي لم نستجوبه بشان الجرائم |
| Karaciğer kafa içi basınç artışıyla birbirine bağlayamayacağın tek organ. Doğru. | Open Subtitles | الكبد هو العضو الوحيد الذي لا يمكن ربطه بارتفاع الضغط القحفي صحيح |
| Kısa vadede ben ölmüş olurum. Ama Koshkalar'ın tek üyesi ben değilim. | Open Subtitles | على المدى القصير، سأكون ميتًا، ولكنّي لستُ العضو الوحيد في أخويّة (كوشكا) |
| Yüksek sosyetenin varlıklı bir ailesinin hayatta kalan tek üyesi tarafından yapıldı. | Open Subtitles | بُني من قبل العضو الوحيد الباقي على قيد الحياة من عائلة راقية ثرية... |
| Kaplanların tek üyesi sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست العضو الوحيد بين النمور |
| Tespit edebildiğim kadarıyla Cornwallis mürettebatının hayatta kalan tek üyesi sizsiniz. | Open Subtitles | بقدر ما يمكنني التأكد أنت العضو الوحيد الناجي (من طاقم (كورنواليس |
| Pequod'un hayatta kalan tek üyesi. | Open Subtitles | العضو الوحيد الباقي على قيد الحياة. |
| Ve tek üyesi benim. | Open Subtitles | وأنا العضو الوحيد |
| Harmon ailesinin yaşayan tek üyesi. Onu ben aldım. | Open Subtitles | إنها العضو الوحيد المتبقي من عائلة (هارمون) قمت بتبنيها |
| Aaglnycpa'nın ilk toplantısında oybirliğiyle başkan seçilmiştim çünkü tek üye bendim ve kendime oy vermiştim. | Open Subtitles | في أول اجتماع للجمعية تم انتخابي للرئاسة بالإجماع لأنني كنت العضو الوحيد |
| Ama 25 yıllık mücadelenin sonunda, artık tek üye ben değilim. | Open Subtitles | وقد صوّت لنفسي ولكن بعد 25 سنة من الكفاح لم أعد العضو الوحيد |
| Evet, eee, başkan ve tek üye bendim. | Open Subtitles | . كنت الرئيس و العضو الوحيد . دعنا نرى |
| Cinayetler hakkında görüşemediğimiz tek üyeniz o. | Open Subtitles | إنّه العضو الوحيد في هذا النادي، الذي لم نحقق معه حول قضية القتل |
| İnceleyemediğimiz tek organ, bebeğin akciğerleri. | Open Subtitles | العضو الوحيد الذي لم نتمكن من النظر بداخله هو الرئة |