| Hayır. Ben ve ufak sülük uyumaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | لا , أنا و العلقة الصغيرة سنحاول النوم قليلاً |
| Yaratığın altında sülük gibi yumuşak bir doku olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | قلت أن الكائن لديه جزء ناعم مكشوف يشبه العلقة |
| sülük herif az kalsın beni gene yakalıyordu! | Open Subtitles | لقد امسك بى تقريبا هذا العلقة مرة اخرى |
| Evlat, sülükleri kesmezsin. Üzerlerine tuz dökersin. | Open Subtitles | ولدى ، العلقة لا يتم قطعها فكل ما عليك أن تضع عليها الملح |
| Çabuk sessizce sülükleri getir. | Open Subtitles | بسرعة وبهدوء أحضر العلقة. |
| sülük gibi. | Open Subtitles | أنتم مثل العلقة |
| sülük getirin. | Open Subtitles | أحضر ديدان العلقة |
| sülük gibi yapışıyor muyum? | Open Subtitles | ، هل أشبه العلقة كثيرا |
| Karşınızda, sülük. | Open Subtitles | أنظري إلى (العلقة). |