| Ben yükseğe çıkmak için kalabalığa ve cesetlere basarak çıkarım. | Open Subtitles | انا اخطو على الكثير من الجثث الميته لاصل لهذا العلو |
| "ne kadar yükseğe?" diye soracaksın, anladın mı? Anladın mı? | Open Subtitles | أت تقول ما مدي العلو المطلوب فهمت ، فهمت؟ |
| Ne bok yemeye çıktık bu kadar yükseğe. | Open Subtitles | هذه القذارة غير منطقية لأن نصبح على هذا العلو |
| Rüzgar sayesinde o kadar yüksekten uçabiliyorlar. | Open Subtitles | كان باستطاعتهن بان يطرن بهذا العلو مع الرياح |
| Bu kadar yüksekten böyle bir şeyi daha önce hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرَ شيئًا كهذا من قبل من ارتفاع بهذا العلو |
| Bir bardak suyu üzerine koyduğumda kuadın nasıl da irtifa kaybettiğine bir bakın. | TED | لاحظ كيف فقدت الرباعية العلو عندما أضع كوب الماء هذا فوقها. |
| Bu yükseklikten düşmek açık kırıklara ve şiddetli iç kanamalarına neden olur ve maalesef ki bu arkadaşta hepsi var. | Open Subtitles | السقوط من هذا العلو سيسبب كسر مضاعف، ونزيف داخلي كبير، وكلها على الشاب المسكين، ويؤسفني قول ذلك. |
| Şimdi daha yükseğe bak daha da yükseğe. | Open Subtitles | ألآن أنظري للأعلى... تابعي العلو... |
| Bu kadar yükseğe çıkman gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس عليك أن تصعد لهذا العلو. |
| yükseğe uçuramazsın böyle. | Open Subtitles | لن تصعد أبداً لهذا العلو! |
| Bir bedenin bu kadar yüksekten düşmesi oldukça pis olur. | Open Subtitles | جثة تقع من هذا العلو أمر فوضوي |
| Bir bedenin bu kadar yüksekten düşmesi oldukça pis olur. | Open Subtitles | جثة تقع من هذا العلو أمر فوضوي |
| Bana kalsaydı, evi bu kadar yüksekten aldırmazdım. | Open Subtitles | ... لو كان الأمر بيديّ , لما سمحت لك أبداً ... أن تؤجر شقة على هذا العلو , ولو كان الأمر بيديّ أنا لكنت اخترت أن يكون منزلنا في السماء |
| İrtifa kazanıyorum. | Open Subtitles | الزيادة في العلو |
| Bunları o kadar yükseklikten atıp da nasıl aniden durdurabiliyor? | Open Subtitles | كيف أمكنه رَميَهم بهذا العلو ثم تتوقف فجأة ؟ |