| O yüzden, sadece iyi çalışmaya devam etmenizi değil... daha sıkı çalışmanızı da istiyoruz. | Open Subtitles | لِهذا، نحن لَسنا الوحيدينَ الذين يريدونكم أَنْ تُواصلَوا العملَ الجيدَ نُريدُكم أَنْ تَعْملَوا بجدّية أكبر |
| Pekâlâ böyle çalışmaya devam edersen sana da bir market sepeti alırız. | Open Subtitles | حَسَناً تُواصلُ العملَ الجيدَ أنا سَأَحْصلُ عليك عربتكَ التسوّقَ الخاصةَ. |
| Ah, hadi ama. Onunla çalışmaya bayılacaksın. | Open Subtitles | بربكَـ ستحبُ العملَ معهُ |
| Başka her hangi bir yerde çalışabilirdim, ama buna rağmen Oz'da çalışmayı seçtim. | Open Subtitles | كانَ يُمكنني أن أحصلَ على عيادةٍ فاخرة في أي مكان لكن عِوضاً عن هذا اختَرتُ العملَ في سِجنِ أوز |
| Revirde düzenli çalışmayı seviyordum. | Open Subtitles | أَحببتُ العملَ في الجَناح كَمُمَرِّض |
| Seninle çalışmayı severdim. | Open Subtitles | أحببتُ العملَ معَكِ |
| Tıpkı, burada çalışmaya başladığın ilk zamanlar Cat senden öğle yemeğini istediğinde gidip Chipotle'den getirmen gibi. | Open Subtitles | فعندما بدأتِ العملَ هنا (كات) طلبت منكِ إحضار غدائها وأنتِ أحضرتِ لها طعاماً مكسيكياً. |
| Tıpkı burada ilk çalışmaya başladığın gibi. | Open Subtitles | فعندما بدأتِ العملَ هنا |
| Burada çalışmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّلُ العملَ هنا. |