| Tamam, yani bok surat, penis kafa, veya kıç ağrısı gibi mi? | Open Subtitles | حسناً, إذاً وجه الغائط ورأس القضيب و ألم في المؤخرة في الخارج |
| Fakat gardiyanlar onu "bok Çocuk" diye çağırmaya başladılar. | TED | وانتهى الأمر بالحراس أن يدعوه فتى الغائط. |
| Sizin yüzünüzden bok gibi arabama yapıştım kaldım. | Open Subtitles | جعلتماني أدرو بالعربة كما تدور الذبابة على الغائط |
| Neyse, bu ufak dışkı parçası bu dava için çözümleyicimiz olabilir. | Open Subtitles | أجل، حسناً، هذا الغائط القليل يُمكن أن يتحوّل ليكون حجرنا الرشيد. |
| Dışarıdan gelen birtakım uzmanlar, davranış değiştirme metodları uygulamaya çalıştılar: masaya bir tabak yemek ve bir tabak Kaka koyup sineklerin ikisi arsında mekik dokumalarını seyretmek gibi. | TED | قام بعض الزوار، بإستخدام مختلف حيل التغيير السلوكي مثل وضع طبق من المواد الغذائية و طبق من الغائط و جعلهم يراقبون الذباب ينتقل من واحد إلى أخر. |
| Pencereden içeri içi bok dolu bir poşet atabilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع ان ارمي كيس من الغائط عبر نافذته؟ |
| Üstün başın bok ve çişe bulanmadan önce vur kıçına tekmeyi gitsin. | Open Subtitles | سيطر عليها كليا قبل أن تغطس بالبول المركز و الغائط |
| Onun bok siyah döndü olup olmadığını sen dediğimi biliyorum | Open Subtitles | أن تحول الغائط لديه للون الأسود ، لو كنت تفهم ما أقول |
| Görünüşe göre bok kafalı sonunda yanlış adama çatmış. | Open Subtitles | يبدو ان الغائط الحنون قد ازعج الشخص الخطأ اخيراً |
| Senin için bok denizinin içinden geçtim. | Open Subtitles | لقد كافحت للتو لأعبر بحرًا من الغائط لأجلك. |
| Müşteriler içeri sürekli bok getiriyor. | Open Subtitles | لأن لدينا أناس يتعقبون الغائط هنا طوال الوقت حسنا |
| Çünkü orayı her an bok basabilir. | Open Subtitles | لأنه ستأتي عاصفة من الغائط منه في أي لحظه من الآن |
| Bir bıçak kap. bok çuvallarını boşaltma vakti gelmek üzere. | Open Subtitles | احملي سكيناً حان الوقت لفرز أكياس الغائط |
| Keyfine bak kızım. Benim gidip bok temizlemem gerek. | Open Subtitles | أجلن عيشي حياتك يا امرأة عليّ تنظيف بعض الغائط |
| İşte her gün bok muamelesi gördüğümüz için onlara teşekkür et. | Open Subtitles | لذا أشكرهم على تلقيك معاملة سيئة كا"الغائط" كل يوم |
| bok kafalılar kendinizi ne bok zannediyorsunuz? | Open Subtitles | يا رؤس الغائط تعتقدون أنكم غائط |
| Kimse bir bara, bok dolu çanta getirmez yahu. | Open Subtitles | لا أحد يحضر كيسا من الغائط إلى الحانة |
| O zaman iç çamaşırlarındaki dışkı lekelerini görmüşsündür. | Open Subtitles | اذا لقد رأيتي اثار الغائط في بناطيله الداخلية |
| Bir sürü hap alıp, onları bir grup bilimkurgu ve fantezi klişeleriyle mideye indirip 2 bin sayfalık kalın bir dışkı çıkarmışsın! | Open Subtitles | أنت فقط تناولت الكثير من الحبوب وهرست معاً مجموعة من أفكار الخيال العلمي و التصور وأخرجت 2000 صفحة من الغائط |
| Kaka, üç günde bu hale mi getiriyor? | Open Subtitles | مهلاً. الغائط من الممكن أن يسبب هذا في ثلاثة أيام؟ |
| Ama şu anda kanalizasyondaki fazla Kakadan dolayı egosistemi bozulmuş durumda. | Open Subtitles | لكنه يمرض الآن لأن نظامه البيئي تشوش بسبب الغائط الإضافي في مياه المجاري |
| Evet ve burda insan kanı ve dışkısı izi bulduklarını yazıyor. | Open Subtitles | نعم و يقولون انهم وجدوا اثار الدم و الغائط الإنسانىى عليه |
| Aah! Kaptan Kaka-Surat'ı unutmuştum! | Open Subtitles | اوه لقد نسيت أمر "الكابتن وجه الغائط" |