| Onlar bana Fatih Zhao diyecekler... Ayın katili... Yenilmez Zhao diyecekler. | Open Subtitles | سوف يدعونني زاو الفاتح ،زاو قاتل القمر ، زاو الذي لايقهر |
| - Yaşasın Fatih Caligula! | Open Subtitles | عاش ، قيصر. عاش ، كاليغولا الفاتح عاش عاش عاش |
| Fatih Sultan Mehmet komutasındaki 1453'teki İstanbul kuşatması daha önce görülmemiş devasa topların ilk defa kullanılmasına sahne olmuştur. | Open Subtitles | حصار القسطنطينية فى عام ألف وربعمائة وثلاثة وأربعون بواسطة محمد الفاتح |
| açık ve koyu mavi arasındaki farkı çok daha hızlı görüyorlar. | TED | إنهم أقدر على تمييز الفرق بسرعة بين الأزرق الفاتح والغامق. |
| Sonraki bildiğiniz üzere, açık mavi gönüllü gömleğimi aldım, Kimliğimi aldım, ve 89 yaşındaki patronum tarafından tamamen eğitildim. | TED | ثم , كان لدي سترة المتطوعين ذات اللون الأزرق الفاتح وكان لدي إثبات الهوية. ودربني مديري الذي يبلغ 89 عاماً بشكل كامل |
| 1532'de İspanyol fatihi Francisco Pizarro Peru'nun Cajamarca kentinde İnka imparatorunu yendi. | Open Subtitles | فى عام 1532 الفاتح الأسبانى فرانسيسكو بيزارو هزم إمبراطور الأنكا فى بيرو |
| Fatih Sultan Mehmet nasıl yaptıysa biz de öyle yaparız. | Open Subtitles | نستطيع فعل ذلك تماماً كما قام به السلطان "محمد الفاتح" |
| Fatih Sultan Mehmed'in en büyük oğlu ve Osmanlı İmparatorluğu'nun veliahtıyım. | Open Subtitles | اكبر ابناء السلطان محمد الفاتح ووريث عرش الأمبراطورية العثمانية العظيمة |
| Peygamber Lodos'u da unutmayın Boğulmuş Tanrı'nın yükselip Fatih Aegon'u yok edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | لا ننسى لودوس النبي، الذي وعد بأن غرق الله سوف ترتفع وتدمير إيغون الفاتح. |
| İstediğin her şeyi yap, yüce Fatih Sezar. | Open Subtitles | -العب دور الفاتح كما تريد ايها القيصر العظيم |
| Bugün kısmetse Cuma'yı Fatih Camii'nde kılayım dedim. | Open Subtitles | نويت الذهاب لجامع الفاتح لصلاة الجمعة |
| Fatih William'ın torunu tabii ki bir piçten önce söz alacak! | Open Subtitles | ، حفيد (وليام) الفاتح ، يأخذ الأسبقيّة على الإبن الغير شرعي |
| Tüm kitabin adi ise Fatih Aegon ve Westeros'un Fethi. | Open Subtitles | عنوانالكتاب: "تاريخ إيغون الفاتح وغزوته لويستيروس" |
| Burası Doğu Asya, orada gördüğünüz açık mavi ise Güney Asya. | TED | هنا تجدون دول شرق آسيا. وبالأزرق الفاتح دول جنوب آسيا |
| Saç tarzımı değiştiriyorum. Tekrar açık kahveye dönüyorum. | Open Subtitles | غيرت من نمطي عدت للون البني الفاتح مجدداً |
| Süvari değilmiş, ama bir tarafındaki kaşının civarının... daha açık renk olmasından anladığımız kadarıyla şapkasını yan takıyormuş. | Open Subtitles | وليس يتمتع بخطوات سلاح الفرسان الواسعة, ولكنه كان يرتدى قبعته على جانب واحد كما يظهر من الجلد الفاتح |
| Şehrinizin fatihi ve kurtarıcısı ile gerçekleşecek evliliğinizle. | Open Subtitles | الزواج من الشخص الذي يعتبر الفاتح والمنقذ لمدينتكِ. |
| Köleler komutanın arkasında dururlardı altından bir taht taşırlardı bu alaya bir uyarı yapardı bütün zafer bir kişiye ait. | Open Subtitles | ... كان هناك عبد يقف خلف الفاتح ... يحمل تاجاً ذهبياً ... ويهمس فى أذنه ... |
| Şu menekşe rengi kumaş, tafta mı müslin mi? | Open Subtitles | هل هذا البنفسجي الفاتح من القطن الموصلي أم الحرير الرقيق؟ |
| Herhalde bir fatihle dost olacağımı hiç ummamıştın, değil mi? | Open Subtitles | انت لاتعتمد ان نكون اصدقاء مع الفاتح ، هل انت |
| En sevdiğim renk flüoresan beji. | Open Subtitles | لوني المفضل هو البيج الفاتح |
| Daha yeni bir kutu özel üretim El Conquistador aldım. | Open Subtitles | أنا فقط اشترى علبة من شركة "الفاتح "نوع من الدخان ESPECIALES |
| Ve aynı zamanda kontrastın açıktan koyuya doğru azaldığı bölgeleri temsil eden sarı aktiviteyi göreceksiniz. | TED | ونرى أيضا هذا النشاط الأصفر ، وهي تمثل المناطق التي يتناقص فيها النقيض في الصورة ، انه سيكون من الفاتح إلى الغامق. |