çocuk polise gitmeden önce Kaliforniya'dan çıkmalıyız senin yznden kaçtı. | Open Subtitles | يحب أن نتجاوز حدود كاليفورنيا قبل أن يعثر هذا الفتى على أي شرطي تحرك أيها الوغد |
Bu çocuk bir polis bulmadan önce Kaliforniya'dan çıksak iyi olur. | Open Subtitles | يحب أن نتجاوز حدود كاليفورنيا قبل أن يعثر هذا الفتى على أي شرطي |
Anne daha önce solunum sinsitiyal virüs kapmışsa kanında antikoru olmalı. çocuk da bu bağışıklıkla doğacak. | Open Subtitles | إن أصيبت الأم بتضخم الخلايا من قبل كان سيصبح لديها الأجسام المضادة و سيحصل الفتى على مناعة منها |
çocuğa Saray mutfağında iş verilecek. Şişleri çevirecek. | Open Subtitles | سيحصل الفتى على عمل في مطبخ القصر، سيدير قضبان الشواء |
- O çocuğa ne yaptın? | Open Subtitles | ...اذن ماذا فعلتم لذلك الفتى على اية حال؟ |
Molina çocuğu buradan götür, ne biliyorsa ben de bilmek istiyorum. | Open Subtitles | ضعي هذا الفتى على الخط الاول اريد ان اعلم ما يعلم |
Her halükarda çocuk, diplomasını tekerlekli sandalyede, altında bezle alacak. | Open Subtitles | في الحالتين، سيحصل الفتى على و هو مقعد و يرتدي حفاضات |
çocuk hayatını değiştirecek bir ameliyat olmak üzere. | Open Subtitles | الفتى على وشك القيام بجراحة ستغيّر مجرى حياته |
çocuk haklı olabilir. Bakmanın bir sakıncası olmaz. | Open Subtitles | يمكن أن يكون الفتى على حق لن يضرّ التحقق من ذلك |
çocuk üvey babasına avcı bıçağıyla saldırmış. | Open Subtitles | لقد إعتدى ذلك الفتى على زوج أمهِ بسكين صيد |
Böylece bu işi bitirebilirdim ve o çocuk hâlâ hayatta olabilirdi. | Open Subtitles | كان كل هذا لينتهي ولبقي ذلك الفتى على قيد الحياة |
- çocuk haklı. Belki diğer insanları bulma vakti gelmiştir. | Open Subtitles | الفتى على حق، ربما هذا هو الوقت لكي يجد أناس أخرون |
İçimdeki ses bir yandan çocuk doğru söylüyor diye düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا... جزء منى يعتقد أن هذا الفتى على حق |
Bir yanım, çocuk haklı diyor. | Open Subtitles | حسنا... جزء منى يعتقد أن هذا الفتى على حق |
çocuk iyi. Sadece annesini özlüyor. | Open Subtitles | الفتى على ما يرام إنه يفتقد والدته فقط |
Kralımız yerine o çocuğa inanmayı mı seçiyorsun? | Open Subtitles | فضّلتَ تصديق ذلك الفتى على تصديق ملكنا |
Ben sadece çocuğa bakıyorum, Skjervald. Sadece çocuğa. | Open Subtitles | إني اتأكد بأن الفتى على مايرام |
Yaşlı adam çocuğa balıkçılığı öğretti. | Open Subtitles | العجوز علّم الفتى على الصّيد |
Hey, sadece bu çocuğa etrafı gösteriyordum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا فقط أعرف الفتى على المكان |
Molina, bu çocuğu sıranın başına alın. | Open Subtitles | ضعي هذا الفتى على رأس القائمة أريد أن أعرف كل شئ يعرفه |
Tek şansım çocuğu kürsüye çıkarmak. | Open Subtitles | خياري الحقيقي الوحيد هو وضع الفتى على منصة الشهادة. |