| Ve sizi olay mahallinden kaçmaya çalışırken bulmuşlar. | Open Subtitles | لمنافسك القديم راي سيريرا، وتبين أنك حاولت الفرار من مكان الحادث |
| kaçmaya çalıştım ama bu ada mıknatıs gibi. | Open Subtitles | ،لقد حاولت الفرار من هذا المكان لكن هذه الجزيرة مثل المغناطيس |
| Ve, bu şartlar ilan edildikten sonra, ülkeden kaçmaya çalışan herkes, vatan haini ilan edilip, vatan hainlerine verilen cezalardan nasibini alacaktır. | Open Subtitles | وأي شخص يقرر محاولة الفرار من إنجلترا بعد تصديه هذه المواد الجديدة وسوف يدان بأرتكابه خيانة |
| Tanrı'dan gelecek gazaptan kaçın. | Open Subtitles | الفرار من غضب من شأنها أن تأتي من الرب. |
| Şey. İlk olarak, buradan senden fazla kaçmayı başarmış tek adama gittim. | Open Subtitles | حسناً، في البداية، توجهت للشخص الذي استطاع الفرار من هنا أكثر منك |
| Hangi cehennemdesin ya da nasıl oluyor da FBI'dan kaçabileceğini düşünüyorsun bilmiyorum ama hemen dönsen iyi edersin! | Open Subtitles | لا أعرف مكانكَ أو لماذا تعتقد أنّ بوسعكَ الفرار من المباحث ولكن يجدر بكَ أن تعود إلى هنا |
| Tamam ama bir yere kaçtığı falan yoktu. | Open Subtitles | صحيح، لكنه لم يحاول الفرار من مكانه |
| kaçmaya çalışırsa diye de güvenliği arttırdık. | Open Subtitles | قمنا بتدعيم الأمن فقط في حالة لو حاول الفرار من هذه الناحية |
| Sanırım tanık yurtdışına kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أعتقد ان الشاهد هذا سيحاول الفرار من البلد |
| Ayıdan ya da dağ aslanından falan kaçmaya çalışıyordu belki de. | Open Subtitles | ربما كان يحاول الفرار من دب أو أسد جبلي. |
| Rütbenizi bırakmaya veya görevinizden kaçmaya teşebbüs ederseniz bir daha asla özgür olamazsınız. | Open Subtitles | إذا حاولتم خلخلت صفوفكم أو الفرار من واجبكم ستلغي حريتكم بشكل دائم |
| Sürdüğün parfümden kaçmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | أتحاول الفرار من مزيل العرق الذي ترتديه؟ |
| Gizemlerle dolu bir adamdan kaçmaya mecbur kaldı. | Open Subtitles | أُرغم على الفرار من رجل محاط بالغموض |
| Ve sonra sahneden kaçın. | Open Subtitles | ومن ثم الفرار من مكان الحادث. |
| Buradan kaçın. | Open Subtitles | الفرار من هنا. |
| İlk olarak, buradan senden fazla kaçmayı başarmış tek adama gittim. | Open Subtitles | في البداية.. توجهت للشخص الذي استطاع الفرار من هنا أكثر منك |
| kaçmayı denedik, ama... | Open Subtitles | وذلك بدّل خطتنا من السرقة الى الفرار من ا لمنزل حاولنا أن نهرب ولكن لسوء الحظ |
| Öyle görünüyor ki, kaderden kaçmayı denemek ne kadar da zor. | Open Subtitles | يبدو لي أن بغض النظر عن محاولاتنا المستميتة، لا يمكن للمرء الفرار من قدره. |
| Komiser Dutta'dan kaçabileceğini mi zannettin? | Open Subtitles | أتظنُّ أنَّه بإمكانك الفرار من المفتش (دوتَّا)؟ |
| Soruşturma altındaki şüphelinin, odasından nasıl kaçtığı ve intihara sürüklendiği, konusunda Ulusal Güvenlik ajanları kuşkulu. | Open Subtitles | ذلك ولم يتأكد قسم الأمن القومى كيف لذلك المسجون الذى كان بداخل التحقيقات أن ينجح فى الفرار من تلك الغرفة , ويقوم بالإنتحار |