|  Çok iyi ve zekice bir plan olmalı, eşsiz yeteneklerimizi ortaya çıkartmalı.  | Open Subtitles |   يجب أن تكون خطه ذكيه ومحكمه لكي نستفيد من مواهبنا الفريده من نوعها  | 
|  Şarkılarını, kıyafetlerini bu eşsiz kokunu sevecek birini istiyorsun.  | Open Subtitles |   انت تريد شخص يكون مجنون باغانيك وخزانتك و رائحتك الفريده  | 
|  Avlanma mevsimini yasaklamalarından sonra eşsiz yeteneklerimi kullanacak başka bir alan bulmam gerekiyordu.  | Open Subtitles |   مُنذُ أن جعلوا موسم الصيد المفتوح غير قانوني فتعيَّنَ عليَّ أن أجدَ شيئاً آخر يتناسبُ مع مواهبي الفريده  | 
|  "eşsiz yeteneklerinizin kıymeti bilinecektir."  | Open Subtitles |   و وثقت في موهبتك الفريده بأن لن يتم كشفك  |