| Ve O bilmiyor, ama otelde kızı öperken gördüm onu. | Open Subtitles | وهو لا يَعْرفُه، لَكنِّي رَأيتُ يُقبّلُ هذه السيدةِ في الفندقِ. |
| Seninle buluşmak için otelde olmadığıma şaşırmışsındır. | Open Subtitles | أنت يجب ان تسأل عندما أنا لم أكن في الفندقِ لمقابلتك |
| Mekanını kesmekten bıkınca, ...kongre merkezinin yanında bulunan bu otele kadar takip ettim. | Open Subtitles | بَعْدَ أَنْ أصبحَ مُتعِبا يُراقبُ منطقتك، تَعقّبتُه إلى هذا الفندقِ قُرْب مكان الإتفاقيةَ. |
| Bay Quill öldürüldükten sonra birkaç kez otele geldi. | Open Subtitles | ؟ جاءَ إلى الفندقِ عدّة مرات بعد ان قتل السيد كويل. |
| Evet, sanırım otel hakkında yanılmışım. | Open Subtitles | نعم، يَحْزرُ بأنّني كُنْتُ مخطئ بحق الفندقِ. |
| O otel odasındaki her şeyi inceledim. | Open Subtitles | نَظرتُ في كُلّ شيءِ في تلك غرفةِ الفندقِ. |
| Kovboy, sabahleyin Scrimshaw'la buluşacak, onu otelden alacaklar. | Open Subtitles | راعيَ البقر يقابل سكريمشو، بيخدوة من الفندقِ. |
| Barney Quill'in arabasna ve Oteldeki odasna da baktk. | Open Subtitles | نبحثا في سيارةِ بارني وغرفته في الفندقِ. |
| Bu sabah otelde çok ilginç birşey gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُ شيءاً مثيرَ جداً في الفندقِ هذا الصباحِ. |
| Burada mı? Hayır. Ee, havaalanının karşısındaki otelde konuştuk. | Open Subtitles | ، تَكلّمتُ معها في الفندقِ عبر مِنْ المطارِ. |
| Bu otelde başka süphelilerimiz var. | Open Subtitles | عِنْدَنا مشتبه بهمُ آخرونُ في هذا الفندقِ. |
| Hey, paltonun parasını öde ve benimle otelde buluş. | Open Subtitles | إستمعي، إدْفعي ثمن المعطفَ وقابلُيني في الفندقِ |
| otele gidiyoruz. | Open Subtitles | ضِعْ أحزمةَ مقعدكَ نحن ذاهِبونَ إلى الفندقِ |
| - Biz de tam otele gidiyorduk. | Open Subtitles | كُنّا فقط على طريقِنا لرُؤيتك في الفندقِ لكننا توقفنا |
| Bunları otele kadar taşıyacağımdan korkuyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ خائفةَ أنة لايكون عِنْدَي من يَسْحبَ ذلك إِلى الفندقِ. |
| Şey, polise göre otele ya da toplantıya Danielle adında hiç kimse kayıt yaptırmamış. | Open Subtitles | حَسناً، قُبُول إلى الشرطةِ، ليس هناك واحد مسمّى دانيل سجّلتْ في الفندقِ أَو في الإتفاقيةِ. |
| Evet eğer kanepede yatmama izin vermezsen otel güvenliğini çağırıp seni seks suçuyla suçlarım. | Open Subtitles | نعم و اذا لم تتركني انام على الاريكة أنا ساتصل بأمنَ الفندقِ و ساتهمك بالتحرش الجنسي |
| Fikrini değiştirirsen, yarın öğlene kadar bir otel odası rezervemiz var tamam mı? | Open Subtitles | في حالةغيرت رأيك، عِنْدَناغرفةِ الفندقِ حتى ظهرِ غداً. حسنا؟ |
| Onu babamın otel odasından bornozla çıkarken gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُها تخرج من غرفته في الفندقِ بـ روب |
| otelden kimseyi aramadığını söylemişti. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها لَمْ تَتتصل بأي شخص مِنْ الفندقِ. |
| Beni bu akşam otelden bulabilir Grand HoteI Europe. | Open Subtitles | وستقابلني الليله في الفندقِ جراند الأوروبي |
| Sen, Oteldeki yaşlı bayan. | Open Subtitles | أنت , السيدة الكبيرة السنّ في الفندقِ... |
| Otelin çatısına pilotuyla birlikte bir helikopter istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ مروحية مَع طيارِ على سقفِ هذا الفندقِ. |
| Selam benim, Tomas. Oteldeyim. | Open Subtitles | مرحباً، انه انا توماس أَنا في الفندقِ |