Yani, kanınızda ve vücut sıvılarınızda ne kadar virüs olduğuna bağlıdır. | TED | لانه يعتمد على مقدار وجود الفيرس في دمك وفي دم شريكك |
Dekstroz seviyesini yeniden ayarladık, ama hala ortaya virüs çıkıyor. | Open Subtitles | لقد عدلنا نسبة الدكستروز ثانية لكن الفيرس لا يزال يظهر |
virüs bileşenini çoktan ürettim ancak Virüsün daha saldırgan olması gerek sanırım. | Open Subtitles | لقد كونت سلالة جديدة من الفيرس والتي أعتقد أنها ستكون أكثر قوة. |
...virüsü görmesini sağlamaları ve hükümeti bir şeyler yapmak için harekete geçirmeleridir. | Open Subtitles | لهذا الفيرس الإجتماعى و يمثلون ضغطاً على الحكومة لكى تفعل شىء |
Onun ya da suç ortağına ait olan bir diske bay Belford un virüsü etkisiz hale getirmesi için ihtiyacımız var | Open Subtitles | شريكه لديه ديسك الخاص يحتاجه سيد بيل فورد ليوقف الفيرس |
Binlerce masum olan bir yerde Mikrobu bırakmak mı? | Open Subtitles | انت تطلق الفيرس فى ساحة عامة مع الالاف من الناس الابرياء ؟ |
Bildiğin gibi seni virüs ekibine sokmakla ilgili endişeler vardı. | Open Subtitles | كما تعلمين كانت هناك مخاوف من وضعكِ في فريق الفيرس |
Fakat bir kaza oldu. virüs yayıldı ve herkes öldü. | Open Subtitles | ولكن كانت هناك حادثة تسرب الفيرس ومات الجميع |
Bu virüs insan ırkının üremesini engelleyecek. | Open Subtitles | هذا الفيرس قادر علي تدمير القُدرة الإنتاجية للجنس البشري |
virüs havaya yayılmış değil kan veya tükürük gibi sıvılara bulaşmış durumda. | Open Subtitles | الفيرس ليه بالهواء, فقط في السوائل, الدم و الريق. |
virüs buradan dışarı yayılacak olursa işte o zaman panzehir arayıp duracaksınız. | Open Subtitles | اذا خرج هذا الفيرس من هنا فيجب علينا ان نحضر المضاد |
Demek oluyor ki, bu virüs dünyadaki bütün verileri beş saniyede yok edebilir. | Open Subtitles | هذا يعني أن هذا الفيرس يمكنه أن يمحو كل قواعد البيانات في العالم خلال خمس ثوان |
Spawn Wynn'i öldürüp virüsü dünyaya salacak. | Open Subtitles | سبون يجب ان يختار لقتل وين واطلاق الفيرس |
O halde biri o virüsü kamera görüntülerine bulaştırmış. | Open Subtitles | لذا لقد قام شخص بإدخال الفيرس . إلى ملفات الدائرة التلفزيونية المغلقة |
Eğer Gaea'nın başka bir fikri olsaydı şu an için virüsü salmak zaten söz konusu olmazdı. | Open Subtitles | لو ان جايا لها رأي آخر فمن المُستحيل ان تُحرر الفيرس |
Mikrobu bulmak için elimizdeki en iyi ipucu Qassem. | Open Subtitles | قسام هو افضل فرصنا للعثور على الفيرس |
Onların yerini bulmam lazım, çünkü Virüsün mutasyona uğramadan önceki... saf şekli onların elinde. | Open Subtitles | يتوجب علي العثور عليهم ، لان الفيرس مازال في شكله الاصلى ولم يتغير |
Yanında Kemali ve son mikrop var. | Open Subtitles | انة مع كامالى و ما تبقى من الفيرس |
Bu kısmının virüsle bir ilgisi yok, değil mi? | Open Subtitles | ان ذلك الجزء الاول لم يكن بخصوص الفيرس ، اليس كذلك ؟ |
Bilgisayar Meleği denilen biri virüsten kurtuluyor! | Open Subtitles | شىء يدعى ملاك الكمبيوتر يخلصنا من الفيرس |
Ona ilk dozu verdiğimde, pıhtı hücreleriyle virüs arasında sanki bir yarış başladı ve kök hücreleri virüse saldırdı. | Open Subtitles | بمُجردأنأُعطيها، سوف يكون سباق بين الفيرس ومهاجمة الصفائح الدموية |
- Canlı El Zuhari'nin iki numaralı adamı ve mikroba giden ipucu elimizde olur. | Open Subtitles | لدينا الزهارى رقم اثنان و خط مسار الفيرس |
İki insan, genlerini harmanlayarak oyunun kartlarını da karıştırıyor ve virüslere karşı daha dirençli bir kişiyi yaratıyor. | Open Subtitles | شخصيين مستقلان، تختلط جيناتهما، فينتجان فرد ذو جينات مستقلة قادر على مقاومة الفيرس بصورة أفضل على حسب أختلاف الأجناس. |