| Sanırım Sigorta attı. | Open Subtitles | أعتقد أننا أحرقنا الفيوز أَو شيء من ذلك. |
| Ana Sigorta atmış olmalı. - Paul, ne oluyor burda? - Hiç. | Open Subtitles | أضواء المطبخ مضاءة ربما الفيوز مجدداً |
| Sigorta kutusunun arkasında... | Open Subtitles | و خلف صندوق الفيوز حدث أن ما سقط أرضاً |
| Fünye,ısı belki de yükseklik. Sorun lanet şeyin işe yaramaması. | Open Subtitles | الفيوز , درجة الحرارة , المغزى أن ذلك الشئ اللعين ما كان نشطاً ليُفجِّر القنبلة |
| Fünye yükseklikten etkilenmiş olmalı. Tek bildiğimiz lanet şey patlamadı. | Open Subtitles | الفيوز , درجة الحرارة , المغزى أن ذلك الشئ اللعين ما كان نشطاً ليُفجِّر القنبلة |
| Ütü kısa devre yapınca tavan arasına gidip sigortayı değiştiriyorum. | Open Subtitles | ثم بعدها اذهب الى العليّة لأغير الفيوز |
| Yani ütü açıkken ben bu tost makinesini de açınca patlayan sigortaları senin değiştirmen gerekecek. | Open Subtitles | مما يعني أنكِ سوف تستبدلين الفيوز عندما يخرب بالتوفيق مع المكواة |
| Sigorta kutusu hemen kapının önünde. | Open Subtitles | صندوق الفيوز بجانب غرفتك مباشرةً. |
| Sigorta kutusuna bakmaya gitmişti. | Open Subtitles | هي أكيد بالخلف عند صندوق الفيوز |
| Baksana, burada Sigorta yok. | Open Subtitles | -انظري الى هذا الفيوز |
| Fünye buraya yerleştiriliyor. | Open Subtitles | الفيوز يتم يثبت هنا |
| Hitler gidiyor. - Evet, Fünye. | Open Subtitles | هتلر يغادر الآن - نعم , الفيوز - |
| sigortayı hallettik. | Open Subtitles | لقد وجدته , الفيوز |
| Bilmiyorum. Sanırım sigortayı attırdım! | Open Subtitles | لا أعلم أظن أنني عطلت الفيوز |
| - Sonra ben sigortaları yakacağım. | Open Subtitles | ثم سأقوم بإشعال الفيوز |