| karanfil içen ve kemik iliği yiyen sanatçı görünümlü bir hatunla çıkmıştı. | Open Subtitles | هناك الفتاة المهتمة بالفنون التي واعدها التي تدخن القرنفل وتأكل نخاع العظام |
| - Yatağı biraz kaldırır mısın? - Biraz daha beyaz karanfil. | Open Subtitles | ـ هل لك أن ترفعني قليلاً ـ مزيد من القرنفل |
| Ve sakın karanfil almaya kalkma. | Open Subtitles | ولا تفكر أبداً , بإحضار القرنفل لي ثانية |
| Karanfiller ilgi ister ve kadınlar bilir yapmasını. | Open Subtitles | أزهار القرنفل تحتاج الإعتناء البسيط كالري فقط وأي إمرأة تستطيع فعل ذلك |
| Zambaklar, saflığı temsil eder Karanfiller, bedensel arzuyu. | Open Subtitles | الزنابق تمثل الطهارة و القرنفل يمثل الرغبة الجسدية |
| Senin kazık bağın yeterince iyi kazıklanmamış. | Open Subtitles | يبدو أن ربطة القرنفل خاصتك لم تُربط جيداً. |
| - pembe şampanyayı severim. - Ben de pembe şampanya demek istemiştim. | Open Subtitles | أحب الشمامبانيا القرنفل أنا أقصد هذا النوع |
| Babana bu ağacı 400 parçaya bölmesi için yardım etmek. böylece çöp tenekesine sığabilir. Sevgililer günü karanfili almak ister misiniz? | Open Subtitles | مساعدة والدك في تقطيع هذه الشجرة الى 400 قطعة حتى يمكننا وضعها في برميل النفايات اترغب بشراء ورد القرنفل لعيد الحب؟ |
| - Annie Gaffney'den karanfilleri aldın mı? | Open Subtitles | - آاحضرتي القرنفل من آني جافني؟ |
| Afrika'dan, yasemin ve karanfil yağı. Beğendin mi? | Open Subtitles | هذا زيت القرنفل والياسمين من أفريقيا، هل أعجبكِ؟ |
| karanfil ya da benzeri çiçekler olmasın. | Open Subtitles | لكن ليس القرنفل أو أيّ شيء برائحة الأطفال |
| karanfil rayihasını hemen tespit edebiliyorum ama kumtaşında hiçbir zaman karanfil oluşmuyor. | Open Subtitles | وكذلك أنا قادر على شم رائحة أزهار القرنفل ولكن لا توجد أي أزهار قرنقل نهائياً في الحي لدينا. |
| karanfil, çemenotu ve civanperçemi kökü karışımı bir şey. | Open Subtitles | مجرد خليط من القرنفل الحلبة وزيوت جذور اليارو |
| Onların pastel renkli montları, parlak el çantaları ve taşıdıkları kırmızı karanfil beyaz lale ve sarı gül buketleri burada kamp kurmuş kararmış erkekler ve alanda sırıtıyordu. | TED | ولون معاطفهن الباهتة وحقائبهن اللامعة وباقات القرنفل الأحمر والتيوليب الأبيض والورود الصفراء اللاتي حملنها تضيق مع الميدان سيء السمعة والرجال سيئي السمعة الذين خيموا هناك. |
| Öjenol anozmisi olanlar karanfil kokusunu duymaz. | TED | ومن لديه "أنوسميا الأوجينول" لا يمكنه أن يشم القرنفل. |
| Eğer gelmezse ben yakama bir karanfil takarım. | Open Subtitles | إذا لم يأتى ، سوف أضع أنا زهرة القرنفل |
| Güller ve Karanfiller satardık. | Open Subtitles | .. كنا نبيع الورود أزهار القرنفل |
| Karanfiller, Galinette! | Open Subtitles | القرنفل يا غالينيت |
| - Teşekkür ederim. Karanfiller. Ne aptal ama. | Open Subtitles | القرنفل ، ياله من أحمق |
| - İyi kazık bağı yaparım demiştin. | Open Subtitles | اعتقدت أنك قمت بربطها جيداً بربطة القرنفل. |
| Bu seyahatin pembe şampanya tadında olmaması için bir sebep var mı? | Open Subtitles | ولا يوجد ما يمنع أن تكون هذه الرحلة كشامبانيا القرنفل |
| karanfili unutmuşum, meğerse en önemli malzemeymiş. | Open Subtitles | نسيتُ القرنفل و الذي حدث و إن كان المكوّن الأساسي. |
| Ben, eee ben karanfilleri sevmiyorum. | Open Subtitles | لا .. لا أحبُّ القرنفل |
| Ne güvercin taklası ne zeytin tanesi, ne incirin tadı, ne karanfilin kırmızısı... | Open Subtitles | لا مزيد من الحمام والزيتون. لا أكثر طعم التين، القرنفل لا أكثر الحمراء. |