| Eğer onun yüzüne bakmış olsaydın o kolyeyi ondan almazdın o zaman. | Open Subtitles | لو رأيت سعادتها في تلك اللحظه لما كنت ستأخذ منها تلك القلاده |
| Eğer onun yüzüne bakmış olsaydın o kolyeyi ondan almazdın o zaman. | Open Subtitles | لو رأيت سعادتها في تلك اللحظه لما كنت ستأخذ منها تلك القلاده |
| kolye onun için değerliydi. Onun için geri geliyordu, ve biz onu öldürdük. | Open Subtitles | القلاده كانت ثمينه بالنسبة إليه , لقد عاد لأجلها ونحن قتلناه |
| Kızın boynundaki kolye "Tanrıların Gözü" madalyonu. | Open Subtitles | القلاده التي ترتديها هي قلادة عين الآلهه |
| Madalyon seni yanıta götürecek. | Open Subtitles | ... القلاده سوف ترشدك للجواب |
| Onu kolyeye işletmelisin. | Open Subtitles | ينبغي عليك نقش هذا على القلاده |
| - O kolyeden takıyordun... - Günaydın. | Open Subtitles | وانتِ ترتدين القلاده التي على شكل صدفة صباح الخير - |
| Çünkü ona sahip olursa babası onu arar diye düşünüyordu. | Open Subtitles | لأنها شعرت لأنها كانت تملك تلك القلاده تلقت إتصال من والدها |
| Bu kolyeyi eski sevgilin vermişti değil mi? | Open Subtitles | هذه القلاده .. لقد قدمت لك من قبل صديقك القديم اليس كذلك؟ |
| Bu kolyeyi eski sevgilin vermişti değil mi? | Open Subtitles | هذه القلاده .. لقد قدمت لك من قبل صديقك القديم اليس كذلك؟ |
| Bana kolyeyi verin sonra isterseniz birbirinizi öldürün. | Open Subtitles | ماذا ماذا من فضلك أعطنى القلاده و بعد ذالك حلى المشكله معه |
| Ve Jess'in arabasında bulduğumuz kolyeyi de tanıdı. | Open Subtitles | ولقد تطابقت مع القلاده التى "وجدناها فى سياره "جيس |
| Dani, kolyeyi vererek doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت الصواب داني بإعطائنا القلاده |
| kolyeyi beğenmedin mi? | Open Subtitles | انتى لم تعجبكى القلاده ؟ |
| - Bu sana verdiğim kolye. - Tasma mı demek istiyordun? | Open Subtitles | هذه هي القلاده التي أهديتها لكِ - تقصد الرسن ؟ |
| Sana yaptığım kolye nerede? | Open Subtitles | و أين القلاده التي صنعتها لك ؟ |
| Madalyon seni yanıta götürecek. | Open Subtitles | ... القلاده سوف ترشدك للجواب |
| Madalyon mu? | Open Subtitles | القلاده ؟ |
| Haça bak. kolyeye. | Open Subtitles | الصليب، القلاده |
| Aaron, o madalyonu bana ver. | Open Subtitles | هارون" اعطني القلاده" |
| Çünkü ona sahip olursa babası onu arar diye düşünüyordu. | Open Subtitles | لأنها شعرت لأنها كانت تملك تلك القلاده تلقت إتصال من والدها |
| Haça delil olarak ihtiyacımız var, hanımefendi. | Open Subtitles | نحن بحاجه إلى القلاده كدليل يا سيدتي |