| şişeyi aldı ve uzaklaştı. | Open Subtitles | مَسكتْ القنينةَ. تَركتْ. فَقدتُ مسارَها. |
| Bütün şişeyi kendisinin içeceğini imâ ediyor. | Open Subtitles | أوه، هو يَقُولُ بأنّه ذاهِب إلى إشربْ القنينةَ الكاملةَ نفسه. |
| Böylece şişeyi aldım ve kapıya fırlattım. | Open Subtitles | لذلك رميت القنينةَ على الباب |
| Kullandığını kanıtlamak için şişeye işaret mi koymuş? Evet. | Open Subtitles | أَشّرَ القنينةَ في الحقيقة لذا هو هَلْ يَعْرفُ إذا تَأْخذُ البعضَ؟ |
| Öyle görünüyor ki bütün şişeye sahibim. | Open Subtitles | على ما يبدو، أَمتلكُ القنينةَ الكاملةَ الآن. |
| - Hayır, tüm şişeyi değil. | Open Subtitles | - لا، لَيسَ القنينةَ الكاملةَ. |
| Bütün şişeyi alacağım. | Open Subtitles | سَآخذُ القنينةَ الكاملةَ. |
| şişeyi masaya koy. | Open Subtitles | ضِعْ القنينةَ على المنضدةِ. |
| şişeyi aç. Aç onu. | Open Subtitles | إفتحْ القنينةَ. |