| Kahve, kafein denen şeyi içeriyor ve kafeinin uyarıcı etkisi var. | Open Subtitles | ... القهوة تحتوي على مادة الكافين . و الكافين مادة محفزة |
| Baloyu atlatana kadar uyanık tutacak kafein depolamalıyım. | Open Subtitles | احتاج الى الكافين لاضمن بقائي واعية لليوم الذي يلي الحفلة |
| Bir, bence çok fazla kafein almışsın. | Open Subtitles | اولا ,اعتقد انك حصلتي على الكثيــر من الكافين |
| Gece okula döneceksen bol bol kafein tüketmen lazım. | Open Subtitles | اذا كنت ستقود السياره عائدا ً الى المدرسه الليله يجب عليك شرب الكثير من الكافين |
| Bunu söylemekten nefret ediyorum ama şirketin sahibi olsan da bütün bu şekerli şeyler ve Kafeinli enerji içecekleri seni mahvediyor. | Open Subtitles | أسف لذلك أنك صاحب الشركة و كل شئ ؛ لكن كل هذا السكر و الكافين فى مشروبات الطاقة |
| Ben de neden kafeinsiz şeyler içtiğini merak ediyordum. | Open Subtitles | تساءلت عن سبب تحوّلك لاحتساء القهوة منزوعة الكافين |
| kafein ve şekerlerle güçlendirdiğin bir avuç yirmili yaşlarında azgın adamın var. | Open Subtitles | لديك مجموعه من الأشخاص الصاخبين فى العشرين من عمرهم يركضون فى الأجواء يتناولون الكافين و الحلوى طوال الوقت |
| Çok konuşuyorsam özür dilerim. Fazla kafein aldım. | Open Subtitles | أعتذر إن كنت مستطردًا، فإنّي أسرفت بتناول الكافين قليلًا. |
| İlaçların üstüne kafein almak yok. | Open Subtitles | أنتَ , ممنوعٌ الكافين. وأنت تحت تأثيرِ أدويتك. |
| kafein yoksunluğu çekerken nasıl olacağını düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أتخيل كيف سيكون عندما يواجه إنسحاب الكافين |
| Hayatımı tekrar yoluna sokmaya çalışırken karşımda kafein mi alacaksın sahiden? | Open Subtitles | هل حقًا ستشرب الكافين أمامي؟ حيث أحاول إعادة حياتي لمسارها |
| Daha önce hiç rahatlamak için benim kadar çok miktarda kafein tüketen biriyle karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل شخصًا آخر يسرف في تناول الكافين ليهدئ أعصابه |
| Daha önce hiç rahatlamak için benim kadar çok miktarda kafein tüketen biriyle karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل شخصًا آخر يسرف في تناول الكافين ليهدئ أعصابه |
| Dan ve Blair iki tane duble espresso ile Sant Ambroeus'da dolaşırken görüldü, ama duyduğumuza göre onları harıl harıl konuşturan şey kafein değilmiş. | Open Subtitles | لكننا سمعنا بأن "الكافين" ليس من جعلهم ! يتحدثون سريعًا ، بل هي المَهمّة |
| kafein kadar kolaylaştırmak için çalışıyorum. | Open Subtitles | محاولاً تخفيفَ ذلك بإجتنابِ الكافين |
| Yok, sağ ol. Onların içinde kafein var. | Open Subtitles | لا، شكرًا لك، فهذه تحتوي على الكافين |
| Şimdi, kafein bandı bulamadım ama akıl çalıştırıcı kafein fitili diye bir şey buldum. | Open Subtitles | لم أستطع إيجاد رقع الكافين ولكني وجدت ما يسمى بـ "لبوس الكافين "لتوسيع آفاق العقل |
| kafein beyin aktivitelerini hızlandırıyormuş. | Open Subtitles | يقولون بأن (الكافين) يزيد من نشاط الدماغ |
| Doktor da 72 saat kafein almamasını söylemiş. | Open Subtitles | بأن يتجنب الكافين لمدة 72ساعة |
| Tarçınlı. Kafeinli. | Open Subtitles | بنكهةالقرفةمع الكافين. |
| Bu porsiyon Brim kafeinsiz Kahveleri tarafından size getirildi. | Open Subtitles | هذا الجزء سيبهج يومك بواسطة قهوة بريم منزوعة الكافين |