| Unutmayın, sizin birçok sözde özgürlük savaşını bu yolla ben sağladım, General Koskov. | Open Subtitles | تَنْسي الكثيرَ من ما تسمّية بحروبِ التحريرِ التي جهّزتُها خلال الجنرالِ كسكوف. |
| Doğru ama şansımıza bugünlerde birçok kişinin gözetleme kamerası var. | Open Subtitles | هذا صحيح ولكن من حسن حظنا أنَّ الكثيرَ من الناسِ لديهم كاميراتُ مراقبةٍ هذه الأيام |
| Annen benden birçok şey sakladı. | Open Subtitles | والدتكِ اخفت الكثيرَ من الأشياءِ عني |
| O yüzden söyleyeyim, biz ailece çok uzay filmi izlerleriz, astronotlar ve bu tarz şeyler hakkında. | TED | يجبُ أن أخبرك هذا، في عائلتي نشاهدُ الكثيرَ من أفلامِ الفضاء، تلكَ التي تتحّدث عن روّادِ الفضاءِ وهذه الأشياء. |
| Klinik deneylerinde bir çok hasta kaybetti ve bu onu etkiledi, ama iyi yönde etkilediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | خلال التجربةِ السريرية، فقد الكثيرَ من المرضى وقد أثّر عليهِ ذلك، إيجابياً فيما أظن |
| Böyle bir yeri satın alabilmesi için çok fazla Misoyaki karabalığı satması lâzım. | Open Subtitles | عليكَ ان تبيعَ الكثيرَ من السمكِ المقلي لتشتري مكاناً كهذا |
| Tahmin ettiğimden bile fazla iş yaptın sen, ihtiyar. | Open Subtitles | لقد انجرتَ الكثيرَ من العمل اكثر مما يمكنني ان اتخيل ايها الرجل الكبير |
| Detaylar net değil. Ama her kimse birçok gizli şey hakkında bilgi sahibi. | Open Subtitles | التفاصيل سطحيّةٌ، لكن أيّاً يكن، فهو يعرف الكثيرَ من المعلوماتِ السرّيّة... |
| - Hayır, hayır, Joey, Missouri üniversitesi yakınındaki birçok üniversiteli çocuğun takıldığı bir kulüp. | Open Subtitles | U.M.K.C لا لا، جوي هو هذا النادي القريب من الكثيرَ من شباب الجامعة اللطيفون |
| birçok şey söylediler bana, vatan haini dediler... ..bize annesinin evinin bodrumunda oturan birkaç çocuk dediler. | Open Subtitles | لقد دعيتُ الكثيرَ من الأشياء, الغير وطني... نحنُ مجموعة من الأطفال.. نجلسُ في الطابقِ السفلي من منازلِ أهلنا. |
| Sonra kalktım ve biraz yürümeye başladım ve birçok yeşil balon görüyordum, bi sebepten dolayı oradaydılar herkes parkın diğer tarafındaydı! | Open Subtitles | و بعدها نهضت , و بدأتُ أمشي بالجوار, و رأيت , يوجدُ الكثيرَ من البالونات الخضراء بالأعلى هناك, لسببٍ معيّن, من الجانبِ الآخر من المنتزه.. |
| birçok insana zarar verdi. | Open Subtitles | لقد اذى الكثيرَ من الناسِ |
| Dünyanın her yerindeki hükümetlerden kuşkusuz birçok strateji gördük. | Open Subtitles | نحن بالتأكيد رأينا الكثيرَ من الإستراتيجيّات تظهر من... الحكومات عبر العالم الآن تقول... , |
| Bu adam her kimse, pek çok gizli bilgiden haberdar... | Open Subtitles | أيّاً يكن، فهو يعرفُ الكثيرَ من المعلوماتِ السرّيّة. |
| Onlara çok fazla sevgi ve şefkat gösteriyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تكنّينَ الكثيرَ من الحبِ و الشّفقةِ لهم. |
| Aşırı derecede fazla zamanı ziyan ediyorsun, bunun farkındasın değil mi? | Open Subtitles | أنتَ تضيعُ الكثيرَ من الوقت، أتعلم ذلك ؟ |
| - çok fazla kan kaybediyor. - Ben cerrah değilim. | Open Subtitles | إنَّه يفقدُ الكثيرَ من الدماء - أنا لستُ بجراحٍ - |