| Peki ya bu sefer her şey Verimlilik demek değilse? | TED | لكن ماذا لو لم نكن نتحدث عن الكفاءة هذه المرة؟ |
| Verimlilik ve koruma: | TED | الكفاءة في استهلاك الكهرباء واستهلاك جميع الطاقات هي أقرب غاية للتحقيق. |
| Ancak kontrol ederek ve düzenleyerek, o aerodinamik verimliliği elde edersiniz. | TED | إلا إذا تمكنت من التحكم وتنظيمه سوف تحصل على الكفاءة الهوائية. |
| Hepsini geçtim ve Alman Silahlı Kuvvetleri'nin yeterlilik Nişanı'nı almaya hak kazandım. | TED | اجتزتهم ووفيت بالمتطلبات، حتى تسلمت شارة الكفاءة الذهبي للقوات المسلحة الألمانية هنا. |
| Ve doğada basınçlandırılmış membranlara dayanan çok verimli yapıların bir çok örneği mevcuttur. | TED | وفي الطبيعة .. يوجد عدة نماذج من الاغشية المضغوطة عالية الكفاءة وقوية البنية |
| Tümü de kendilerini fiziksel olarak aşağı ve cinsel bakımdan yetersiz buluyor. | Open Subtitles | كُلهم عانوا من الشعور بالدونية وبعدم الكفاءة الجِنسيّة. |
| Elektromekanik Verimlilik hakkında bilgimiz vardı, bu sayede aerodinamik verimliliği hesaplayabiliriz. | TED | كان علينا أن نعرف عن كفاءة الكهروميكانيكية ومن ثم يمكننا حساب الكفاءة الهوائية. |
| Verimlilik: Aydınlatma yoluyla veri -- bir aydınlatma cihazı için ilk. | TED | الكفاءة: هذه بيانات عبر الاضاءة هي في البداية اجهزة اضاءه |
| Toplam Verimlilik açısından, sistem çok zayıf kalıyor. | TED | الآن من حيث الكفاءة بشكل عام، فإن أداءالنظام سئ جدًا أيضًا، |
| Verimlilik anlamdan hala daha önemli midir ? | TED | هل لازالت الكفاءة أهم من المعنى والمضمون ؟ |
| Normalde Verimlilik hayatidir, çünkü motorun ömrü boyunca yaktığı yakıtın maliyeti motor mailyetinden çok fazladır. | TED | في العادة، الكفاءة أمر مصيري لأن تكلفة الوقود على مدى عمر المحرك أكبلا بكثير من تكلفة المحرك |
| Mühendisler, teknoloji uzmanları olarak bazen verimliliği, faydaya tercih edebiliyoruz. | TED | كمهندسين، وفنيين، أننا في بعض الاحيان نفضل الكفاءة على الفعالية. |
| Ayrıca, aerodinamik verimliliği nasıl ölçtüğümüzü görüyoruz. | TED | أيضا، نحن نرى كيف يمكننا قياس الكفاءة الهوائية. |
| Tüzel yeterlilik konularında bilir kişi olarak bir çok iş yaptım. | Open Subtitles | اقوم بالكثير من العمل كشاهدة قانونية خبيرة في حالات الكفاءة الأساسية |
| Hiçbir gerçek fiyasko bariz bir yeterlilik macerası olarak başlamaz. | Open Subtitles | لا يوجد إخفاق حقيقي بدأ كبحث عن الكفاءة المجردة |
| Beyin çok verimli türde bir makine. | TED | وهذا أشبه ما يكون بآلة على درجة عالية من الكفاءة |
| Zayıf biri. İşinde yetersiz. Bütün işletmeyi tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | إنه ضعيف و تنقصة الكفاءة و يعرض الكازينو للخسارة,و لا يمكنني أن أفعل المزيد لأجله |
| Ama koma olayın tıbbi yetersizlik sinyalini çalar ve avukatlar çıkagelir. | Open Subtitles | لكن الغيبوبة تفوح منها رائحة عدم الكفاءة الطبية وهذا يستغله المحامون |
| Aslında hiçbir şey aynı anda verimliliğin hem vaatlerini hem de tehlikesini özetleyemez, mütevazı patates dışında. | TED | لا يوجد ما يلخّص فائدة وخطر الكفاءة معًا أفضل من قطعة البطاطا. |
| Güvenlik sisteminiz en üst kalite ve takımınız inanılmaz derecede etkili. | Open Subtitles | جهاز أمنكم على أعلى مستوى وفريقك عالي الكفاءة كما أملنا بالضبط |
| Kriz zamanında ülkeyi çok etkin bir şekilde idare ettiğiniz için sizi şahsen tebrik etmek isteyeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه يريد تهنئتك بنفسه لإدارة البلاد بهذه الكفاءة في وقت الكوارث هذا |
| Lise denklik sınavına bir şans daha mı vereceksin demek bu? | Open Subtitles | هل يعني ذلك أنك ستعطي إختبارات الكفاءة الثانوية فرصة ثانية ؟ |
| Daha beceriksiz olamaz mıydın? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تكون بعيد عن الكفاءة أكثر هذا؟ |
| Beyler, maksimum verimliliğe ulaşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أيها السادة, علينا أن نبلغ الكفاءة القصوى |
| Artık bahanelerle ilgilenmiyordum, duyarsızlıkla, bürokratik yetersizlikle. | Open Subtitles | لم أعد مهتمة بالأعذار سئمت من اللا مبالاة وعدم الكفاءة البيروقراطية |
| Hayatımda bu kadar beceriksizlik görmedim... sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | إنني لم أر أبدا مثل هذه عدم الكفاءة. لا تظن؟ |
| Öyle ki, tüm sistemin verim oranı neredeyse üç katına çıktı tam ifadeyle söylersek de %256 oluyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، الكفاءة النظامِ ككل تَضاعفَ ثلاث مرات تقريباً، هو 256 بالمائة لِكي يَكُونَ مضبوطَ. |