| Elimizdeki parşömen çok işe yarıyordu. | Open Subtitles | اللفافة التي كانت لدينا تبدو بأنها كانت مفيدة لنا. | 
| Büyük Kütüphane'deki araştırmalarım sonucu bir parşömen buldum. | Open Subtitles | في عدواني على المكتبة الكبيرة مسبقاً في هذا العام, قد وجدت اللفافة التي تحدد موقع | 
| Ateş Bükücüler bu parşömeni, Su Kabilesi'nin bir üyesinden almışlardı. | Open Subtitles | شعب النار أخذوا هذه اللفافة من أحد أفراد قومك الماء. | 
| Oninin öldürdüğünü gördüğün yakuza patronu, parşömeni hiç bulamamış. | Open Subtitles | رئيس الياكوزا الذي رأيت "الأوني" يقتلونه لم يعثر على اللفافة على الإطلاق. | 
| Boğaz ağrısıyla gelen çocukta nekrotizan fasiit çıkmış. | Open Subtitles | إنّه صبي يعاني من إلتهاب في الحلق تحوّل إلى إلتهاب اللفافة الناخر في الصدر | 
| - Uh, böbreğin etrafını saran fasya. | Open Subtitles | اللفافة التي تحيط بالكلية | 
| Kont Riario tomarı teslim etme görevini verdiği kişi hariç herkesi öldürdü. | Open Subtitles | الكونت (رياريو) قتل الجميع ما عدا واحد وأعطاه مهمّة توصل اللفافة لنا | 
| Yazıya bakmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج إلى اللفافة. | 
| Ve büyük ihtimalle tuvalet kağıdını içten dışa doğru katlıyorsun. | Open Subtitles | و من المحتمل انك تضعين ورق الحمام بالخلف على اللفافة بورقة داخلها | 
| Bilateral fasiyotomi yapıp baskıyı azaltmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نقوم ببضع اللفافة ثنائي الجانب | 
| Ama parşömende bedeni değiştirin yazıyordu. | Open Subtitles | ولكن اللفافة قالت بأنه يتوجّب علينا تغيير جسده. | 
| Büyük Kütüphane'den aldığım bu parşömen bizim haritamız. | Open Subtitles | هذه هي اللفافة المأخوذة من المكتبة العظيمة. هذه هي خريطتنا. | 
| Bu protez parmağın içindeki parşömen üç milyon dolar değerinde. | Open Subtitles | اللفافة الموجودة داخل هذا الإصبع الصناعي قيمتها 3 ملايين. | 
| parşömen takıntı olmuş... | Open Subtitles | لقد أخذت اللفافة إنها مهووسة بذلك الشيء | 
| Onu kırmadan önce, parşömeni çıkarttın! | Open Subtitles | ! لقد أخذت اللفافة قبل أن تنكسر | 
| Aang. Dai Li, bizonunu yakaladığında bu parşömeni bizonun boynuzuna iliştirilmiş olarak bulmuşlar. | Open Subtitles | آنج ) ، هذه اللفافة كانت متصلة بقرن ) ( ثورك عندما أمسك به الـ( داي لي | 
| Görünüşe göre Katashi parşömeni kendisi için istiyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن (كاتاشي) يريد اللفافة لنفسه. | 
| İlerlemiş nekrotizan fasiit hastası genç bir çocuk. | Open Subtitles | صبي يافع لديه يعاني من حالة متأخرّة من إلتهاب اللفافة الناخر . | 
| - Neler oluyor? - "nekrotizan fasiit" olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | - ويس) أظن أنك مصاب بالتهاب اللفافة الناخر) | 
| Transversalis fasya, transversus abdominis kası, ve internal oblik kasından kasık bağının kenarına doğru. | Open Subtitles | اللفافة المستعرضة العضلة المستعرضة البطنية و العضلة المائلة (المنحرفة) الداخلية | 
| Küçük sırt çantam yuvarlanıp kopya kağıdını sıranın altına mı koydu? | Open Subtitles | هل تنقلت حقيبتى لوحدها وزرعت اللفافة أسفل درجك ؟ | 
| Bu, kompartıman basıncını almak için yapılan bir fasiyotomi. | Open Subtitles | هذه عملية في اللفافة لتخفيف ضغط الحيز | 
| Bu gizemli parşömende bir mesaj mı gizliydi? | Open Subtitles | هل تلك اللفافة الغامضة هل هي رسالة؟ | 
| - O gün sarı giyinmiştin. - nekrotizan iltihabı. | Open Subtitles | لقد كنت ترتدين الاصفر فى ذلك اليوم التهاب اللفافة. |