"اللَعين" - ترجمة من عربي إلى تركي

• orospu
• lanet
• sikik
• ibne
• Kahrolası

Demek o orospu çocuğu Oz'da hiç kalmamış.
حسناً، ذلكَ اللَعين لم يُمضي عُقوبةً في سجنِ أوز

Senden nefret ediyorum, Alvarez... seni orospu çocuğu.
أَكرهُكَ يا ألفاريز أيها اللَعين الحَقير

Buradan çıkacağım, o orospu çocuğunu öldüreceğim!
سأَخرجُ مِن هُنا و أنالُ مِن ذلكَ اللَعين

Sanki bir evlilik, lanet bir dövme kadar uzun kalabilir.
كأنَ الزواج كانَ سيدومُ كما يدومُ الوَشم اللَعين

sikik Alvarez, bir kediden daha çok
ذلكَ اللَعين ألفاريز لهُ أرواح أكثَر مِنَ القِطَة

Bak, O ibne Rus'un benim hakkımda atıp tuttuğunu biliyorum Jaz, ama o orospu çocuğuna güvenemezsin.
انظُر أعرِفُ أنَ ذلكَ الروسي اللَعين كانَ يَتَكلَّمُ عَني بالسُوء لكن لا يُمكنكَ الوثوق بذلك اللَعين

Kahrolası ismini yanlış yazmışlardı. Hepsi bu.
لقد أَخطَؤوا في كِتابةِ اسمِهِ اللَعين

orospu çocuğu silahı hücremden çaldı.
انظُروا، لقد سَرَقَ اللَعين السِلاحَ مِن زِنزانَتي

On adım atmış atmamış, orospu çocuğu arkasına dönmüş ve karısı geri cehenneme gitmiş.
و قبلَ وصولهِ بعشرَة أقدام، يلتفتُ اللَعين و تُعادُ الزوجَة مجدداً إلى الجحيم

Doğru düzgün gören tek bir gözün var, seni takma gözlü orospu çocuğu.
أنكَ تملكُ فقط عيناً واحدة صالحة أيها اللَعين ذو العين المُتدليَة

Hadi adamım, o orospu çocuğunun canına okuyacağım.
هيا يا رجُل، سأَهزمُ ذلكَ اللَعين

orospu çocuğu Oğlumu ondan al!
تباً لذلكَ اللَعين استعيدي ابني

orospu çocuğunun yaşaması ya da ölmesi derdim değil.
لا أُبالي إن ماتَ أو عاشَ ذلكَ اللَعين

Bu orospu çocuğu bana ibne filan diyemez!
ذلكَ اللَعين لَن يُسَميني شاذًّ

Bırakın beni, seni orospu çocuğu kara kancık.
ابتعِد عني أيها الأسوَد اللَعين

Bu lanet seyi öglene kadar tamir etmelisin.
عليكَ إصلاح هذا الشيء اللَعين معَ حُلولِ الظَهيرَة

Tanri'nin cehennemine git, lanet olasi siyahli polis.
ليَلعَنكَ الرَب في الجَحيم أيها الضابِط اللَعين في ثِياب الكَهَنوت

Bu lanet yerde nüfuzun oldugunu saniyordum.
ظَنَنتُ أن لَديكَ نُفوذ في هذا المكان اللَعين

Bu sikik şişko makarnacıyı dert etme.
لا تَقلَق حِيالَ ذلكَ الإيطالي اللَعين.

O sikik polisi öldürmeni istiyorum.
أُريدُكَ أن تَقتُل ذلكَ الشُرطي اللَعين

Kahrolası alet çalışmıyor.
ذلكَ الشيء اللَعين توقَّفَ فجأَة