| Madde o kadar sıcak yanıyor ki, eti bir yağ gibi eritiyor. | Open Subtitles | تصدر هذه الماده درجه حراره عاليه لدرجة انها تذيب اللحم مثل الدهن |
| Ama ben ve başkaları Madde düzenleyici diye düşünüyoruz, 13 saniyelik zaman gerilemesi. | Open Subtitles | ولكنى وأصدقائى مقتنعون أنه جهاز لإعادة تنظيم الماده يكون تأثيره بأثر رجعى مقداره 13 ثانيه |
| Bence bu Madde Apophis'in Rya'c üzerinde uyguladığıyla aynı. | Open Subtitles | اعتقد انها ذات الماده التى استخدمها ابوفيس للتاسير على رياك |
| Şimdi... maddeyi alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | الان هل من الممكن ان احصل على الماده,لو سمحت |
| Sana maddeyi verince gitmeme izin vereceksin değil mi? | Open Subtitles | انت ستتركني اذهب حقاً عندما اعطيك الماده ؟ ؟ نعم |
| Diplomatik bir çanta Viyana Anlaşmasının 27. maddesine göre korunma altında. | Open Subtitles | انها حقيبه دبلوماسيه المحميه تحت الماده 27 من اتفاقية فينا |
| Tamam, ajandamızdaki son Madde kalkındırma fonuyla ilgili. | Open Subtitles | حسنا , الماده الأخيره في الجدول هي جمع التبرعات |
| Madde bagimliligi hayat boyu devam eden hastalik ve buna bagli olarak, tasvir ettigim Leo rehabilitasyona gitmeyi kabul etmez. | Open Subtitles | سوء إستخدام الماده أمر لا مفر منه لكن ما عدا ذلك أدركت أن ليو الذي وصفته لك |
| Aslında bilinen en ölümcül Madde. | Open Subtitles | في الحقيقه, انها الماده المعروفه الأشد خطراً. |
| Bu meydana geliyorken kainatın saf enerjisi soğumaya ve trilyonlarca sayısız atom altı parçacıklar halinde Madde oluşmaya başladı. | Open Subtitles | . عبر مئات التريليونات من الأميال , وبينما كان هذا يحدث . طاقة الكون الخالصه بدأت فى البرود و خلق الماده |
| Fizik yasalarınıza aykırı bir şekilde zaman ve uzay içinde Madde nakleder. | Open Subtitles | تتحدى علم الطبيعه فتنقل الماده عبر الزمن و الفضاء |
| Madde o kadar sıcak yanıyor ki odunu, taşı, hatta çeliği eritiyor ve elbette insan etini. | Open Subtitles | هذا الماده تحترق مصدره سخونه رهيبه تذيب الخشب والحجر وحتي الصلب وبالطبع الانسان |
| Madde, ateşe şekil vererek oluşturulur. | Open Subtitles | هذه الماده هي نار تم تشكيلها علي شكل سائل |
| Madde 504, kasıtlı bir şekilde düzeni bozmak ve huzuru bozmak için provokasyonluk. | Open Subtitles | الماده 504 اهانه متعمده واثاره الناس وخرق السلام |
| Madde 188, kamu yararına olan emirlere itaatsizlik. | Open Subtitles | الماده 188 , العصيان المدنى لامر صادر من جهه حكوميه |
| Ve Madde 353, saldırı, ya da kamu hizmetinden vazgeçirmeye çalışmak. | Open Subtitles | الماده 353 الاعتداء او القوه الجنائيه لردع موظف حكومى من القيام بمهام عمله |
| Yıldız Filosu, Madde kazanımı az. Daha güçlü sinyal gerek. | Open Subtitles | ،ستارفليت"، عزز إكتساب الماده" نحتاج إلى إشارة أقوى |
| Evet, ama bu kadar aşındırıcı bir maddeyi içmek bize bayağı ilginç bir otopsi vaat ediyor. | Open Subtitles | نعم,ولكن شرب مثل هذه الماده الكاويه ستجعل هذا التشريح أكثر اثاره |
| Bir maddeyi bir yere gönderip geri getirme frekansını ayarlıyor. - Bir ışınlayıcı. | Open Subtitles | إنه يعدل ترددات الماده من مكان إلى الآخر ويعيد العمليه |
| Bana maddeyi ver yoksa kızını bir daha asla göremezsin. | Open Subtitles | اعطني الماده والا لن ترى ابنتك ثانيه |
| Savcılık Etik Yasasının 1. maddesine göre savcılar, kamu yararına çalışan temsilciler olarak... | Open Subtitles | الماده 1 من مُخطط أخلاقيات المُدعي العام تنص على المُدعيين العامين ومُمثلى المصلحة العامة |
| Ve Hint Kara Para yasasının 4. maddesine göre kara para bulundurmanın cezası 7 yıl hapis cezası! | Open Subtitles | والقانون الهندى الخاص بغسيل الاموال الماده الرابعه 7سنوات سجن للتعامل بالاموال فى السوق السوداء |