| Bu gece buraya gelmek istemedim. Ama korkuyorum ve onun olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لم ارد المجئ الى هنا الليلة ولكنني خائفة لاأريد ان اكون ملكه |
| Evet, belki, kız kardeşim ve kocası da bizimle birlikte gelmek isterler. | Open Subtitles | اعتقد اني استطيع ان اسال اختي و زوجها اذا كانوا يودون المجئ |
| Ve ben de arkadaşıma dedim ki, buraya gelip sizlerle konuşursa... | Open Subtitles | واخبرتها انها لو استطاعت المجئ الى هنا وتحدثت الى احد منكم |
| Çok önemli. Kütüphaneye gelebilir misin? | Open Subtitles | هذا أمر هام جداً هل تمانع المجئ إلى المكتبة ؟ |
| Her şeye rağmen baloya gelebilirsin. | Open Subtitles | وعلى الرغم من كل شيء يمكنك المجئ إلى الحفل الراقص |
| - Antrenmanlar, pis şakalar... - Kimse seni bizimle gelmeye zorlamadı! | Open Subtitles | تدريبات كرة القدم ، قصص قذرة لم يجبرك أحد على المجئ |
| Bugün sizi buraya Lavon ve George gelmeyi reddettiği için çağırdım. | Open Subtitles | لقد طلبت منكم المجئ هنا اليوم لأن لافون و جورج رفضوا |
| Ve herkes güvenilir temiz su temini için bu kamplara gelmek zorunda kalır. | TED | ويجبر الناس على المجئ للمخيمات للحصول على مياة شرب نقية. |
| Bu akşam bize yemeğe gelmek ister miydin? | Open Subtitles | أتود المجئ إلى منزلى لتناول العشاء مساء الغد ؟ |
| Birlikte yaşadığım kadının evine gelmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين المجئ إلى شقة المرأة التي أعيش معها؟ |
| gelmek istemediğimi sana söylemiştim. Şu halime bak. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنني لم أرد المجئ أنظري الى وجهي ,سأموت من الالتهاب الرئوي |
| Toplantıya gelip size pazarlıkta yardımcı olabilir miyim diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت اتسأل اذا كان يمكننى المجئ للاجتماع واساعد فى التفاوض |
| Sana ihtiyacım var, kapımız bozuldu gelip, tamir eder misin ? | Open Subtitles | مقبض الباب عالق, اذا كنت تستطيع المجئ الى هنا واصلاح الامر |
| Büyü, Roderick Çetesi'nin buraya gelip sizi ve zengin arkadaşlarınızı soymasına mani olamaz. | Open Subtitles | السحر لن يوقف عصابة رودريك من المجئ إلى هنا واحتجاز أصدقائك ِ الأغنياء |
| Her an gelebilir. Gelirse kapıyı çok rahat duyarım. | Open Subtitles | حسناً ، لا زال يمكنه المجئ إننى أسمع جرس الباب الأمامى يدق |
| Halâ gelebilir, Majesteleri. Henüz gece yarısı olmadı. | Open Subtitles | لا زال يمكنه المجئ يا صاحبة الجلال إن منتصف الليل لم يأت بعد |
| Lewis, yarın erken gelebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك المجئ هنا باكراً مبكراً من فضلك |
| Anson, Stonehaven'a ne kadar hızlı gelebilirsin? | Open Subtitles | انسون. متى يمكنك المجئ بسرعه الى ستون هافين؟ |
| Beni buraya gelmeye ikna etmeme neden izin verdim sanki? | Open Subtitles | لمَ لمْ أترككِ تناقشيني أبداً في المجئ إلى هنا ؟ |
| Her torun bulunmuş değil ve herkes de gelmeyi tercih etmiyor. | Open Subtitles | لا يمكن إيجاد كل السلالات ولا يختار الجميع المجئ إلى هنا |
| Her gece buraya gelir. | Open Subtitles | انه يحب المجئ كما تعرف , انه يأتي كل ليلة اذا استطاع |
| Onun buraya gelmesini engelleyeceğini bilsem... kendimi ve... çocukları öldürürdüm. | Open Subtitles | لو فكرت ان هذا سيمنعه من المجئ الى هنا لكنت قتلت نفسى و الاطفال |
| - Evet. Tabiî ki Bir süre onu kontrol etmek için sıkı sık gelmen gerekecek. | Open Subtitles | وسيكون عليك المجئ من حين لآخر للأطمئنان عليه |
| Ah, Lupus, sen gelmelisin. Bu heriflere bayılırsın. | Open Subtitles | اوه لوبس ، عليك المجئ سوف تحب هؤلاء الرفاق |
| - Futbola yazılacağım. Hayır, gelemezsin. | Open Subtitles | لأشترك فى كرة القدم و لا , لا تستطيع المجئ |
| Yıllardan beri buraya gelmem gerektiğini söyler durursun. | Open Subtitles | تخبرينني منذ سنوات أنه عليَّ المجئ |
| Belki bundan sonra sadece hafta sonları gelsem daha iyi olur. Evet. | Open Subtitles | ربما عليَّ المجئ بالعطلات الأسبوعية |
| - Oteline mesaj bırakırım. - Ama buraya gelemez. | Open Subtitles | سأترك له خبرا فى الفندق ولكنه لايمكنه المجئ الى هنا |