| Çok yakında görüşmez üzere sevgili kuzenin | Open Subtitles | متلهف لرؤيتك، قريبا جدا إبن عمك المحب المخلص |
| Sen her zaman sevgili tipiydin. Sanırım hâlâ öylesin. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً من النوع المحب أعتقد أنك لا زلت كذلك |
| Umarım bensiz yolunuza devam etme gücünü bulursunuz. Seni seven baban... | Open Subtitles | آمل أن تتحلا بالقوة للمواصلة بدوني، أبوكما المحب |
| Babil'e gel! Yolunu gözlüyorum. Seni seven oğlun. | Open Subtitles | ،تعال لبابل، إنني انتظرك ابنك المحب الوحيد |
| - Böyle aşk sahnesi olmaz ki. | Open Subtitles | كيف بامكاني أن أواصل مشهد المحب ان لم تكن تريد أن تحبني ؟ |
| Ama hayatımızın en önemli kararını verirken romantik, Sevgi dolu bir kalbe, bilgili, düşünceli bir zihin eklemeliyiz. | TED | لكن القلب الرومانسي المحب بحاجة إلى عقل واعي مستنير ونحن نتخذ القرار الأكثر أهمية في حياتنا. |
| Gözümüz aşık çiftin üzerinde olsun, zira diğer iki baronun güzü de kızın üzerinde. | Open Subtitles | لدينا حفنة من النبلاء لنختار منهم الزوج المحب |
| Elveda diyorum sana, Meleğim, krematoryumun yöneticisi ve senin sevgili kocan olarak. | Open Subtitles | أنا أخذ إجازة منك, يا ملاكي. كمديراً لهذا المحرقة و كذلك زوجك المحب |
| sevgili Tanrı bu suyu kutsa. | Open Subtitles | يا ربنا المحب بارك لنا فى هذه المياه و هب لنا الحمايه و القوه |
| Bu sevgili dostum Shep'ten bile hızlı. | Open Subtitles | هذا أسرع من الركوب على الكلب الكبير الرمادي المحب للفستق شيب |
| İşte bu sevgili atın gösterdiği bir başka performans! | Open Subtitles | عرض مذهل آخر قدمه هذا الحصان العجيب المحب للماء |
| Görüşmek üzere. sevgili kayınbiraderiniz Charles Musgrove. | Open Subtitles | وحتى ذلك الحين ، سأظل زوجة أختك المحب تشارلز ماسغروف |
| Kısa zaman önce sevgili babanı kaybettiğin için sen de anlayabilirsin. | Open Subtitles | وأنت أيضاً خسرت والدك المحب في هذه الأيام الأخيرة تستطيع أن تتعاطف |
| Ya kedili duvar saatlerini seven kızsan ve bunun henüz farkında değilsen? | Open Subtitles | ماذا لو كنتِ ، من الفتيات المحب لساعات القطط وإنتِ مازلت لم تعلمي بعد ؟ |
| Tam bu sırada, Tanrı'yı seven ve aynı zamanda da bir dahi olan Newton doğdu. | Open Subtitles | و مع مجيء نيوتن الرجل المحب للرب و الذي كان عبقري أيضاً |
| "bu yüzden seven bir kalp şarkı söyleyecek." | Open Subtitles | لهذا السبب , قلب المحب سيتكلم فى أغنية |
| Tabi ördüğün bebek ya kocanın aşk çocuğu ya da ilk torunun olabiliyorsa başka. | Open Subtitles | مالم تحيكي لطفل قد يكون ابن زوجك المحب أو حفيدك |
| - Dinle aşk çocuğu. | Open Subtitles | أردت أن أشاهد أكثر إستمع , أيها الفتى المحب |
| O yumuşak, duyarlı, Sevgi dolu... tavrıyla. | Open Subtitles | بيديها الحساستين,الناعمتين واسلوبها المحب |
| Tamam. Sevgi dolu bir ağabey olmaya çalışıyordum. Suratsız sansar seni. | Open Subtitles | حسنا لقد حاولت ان اكون الاخ المحب ايها الاحمق المتحذلق |
| aşık oğlan, Sana gerçekten o otobüste. | Open Subtitles | يأيها الولد المحب ، سنا حقاً في تلك الحافلةِ |
| Gel, ey sevecen, kara kaşlı gece. | Open Subtitles | تعال أيها الليل الرفيق المحب وأعطني روميو |
| Sadhu(Sadu) [Shiva(Şiva) düşkünü] dua ediyor, Katmandu, NEPAL | Open Subtitles | مصلى سادو، شيفا المحب كاتماندو |
| Görüşmek üzere. Sevgilerle, baban. " | Open Subtitles | سوف أقابلك لاحقاً , المحب |