| Lizzie McGuire'ın kim olduğunu, nereden geldiğini ve en utanç dolu anlarını merak ettiğinden eminim. | Open Subtitles | من اين أتت مثلا؟ وعن اللحظات المحرجة التى تمر بها |
| Son olarak geçen pazar Dallas'ta utanç verici bir yenilgi aldılar. | Open Subtitles | تلى بنهاية الأحد الماضي الخسارة المحرجة في دالاس |
| Bu utanç verici sessizlik anlarından uzak durmak isterim. Ama sorun değil. | Open Subtitles | و أتجنب تلك اللحظات المحرجة القصيرة لكن كل شىء بخير |
| Son olarak geçen pazar Dallas'ta utanç verici bir yenilgi aldılar. | Open Subtitles | تلى بنهاية الأحد الماضي الخسارة المحرجة في دالاس |
| Kütüphaneci olduğunu biliyor yani bu utandırıcı bilgiyi nasıl söylesem diye kaygılanman gerekmiyor. | Open Subtitles | هى تعلم بأنك رجل مكتبى لذا فلا حاجة لكسر تلك الأخبار المحرجة إليها |
| Ciddi ciddi Kenny Rogers şarkısı söylemenin ya da utanç verici itiraflar yapmanın eşiğindeyim. | Open Subtitles | أَنا بجدية على حافة غناء كيني روجرز أَو سأقوم ببعضَ الإعترافات الحقيقية المحرجة. |
| Vay canına. Annemi iyi tavladın. Bu utanç verici hikayeleri herkese anlatmaz. | Open Subtitles | لابد أنكِ فزتِ بقلبها حقاً هي لا تذكر تلك القصص المحرجة لأيّ شخص |
| Bu büyük ve gösterişli utanç tahtasını herkesin görebileceği bir yere koymuşsun. | Open Subtitles | عشان كذا تحط هالسبورة المحرجة في الغرفة الشفافة عشان يشوفونها الجميع |
| Sadece belli yerleri anlatıp utanç verici detayları anlatmasan olur mu? | Open Subtitles | هل يمكنني ان اطهرك مسبقا واتجنب جميع التفاصيل المحرجة |
| Dur bir en utanç verici soruları düşüneyim. | Open Subtitles | اسمحى لى أن أفكر في بعض الاسئلة المحرجة حقا |
| Ona gücünü geri vermenin tek yolu da benim bir seviye sarhoş olup onu arayarak aynı derece utanç verici bir mesaj bırakmamdı. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة لها للحصول على قوتها وكان عليّ أن أبدو سكيراً وأجعلها مساواة بالرسالة المحرجة. |
| utanç verici, "çift" kostümlerinden alma. | Open Subtitles | لا تحضري لنا أحد تلك أزياء الأزواج المحرجة أنا حقاً أكره هذه الأشياء |
| Beş senelik canlı yayın hayatında herkesin başına birkaç utanç verici hadise gelebilir. | Open Subtitles | خلال العمل في 5 أعوام كمراسلة عبر الهواء مباشرة لابد من وجود بعض اللحظات المحرجة |
| Onun oglu hakkindaki en utanç verici itiraflarimin herkese yayilmasi. | Open Subtitles | نشر اعترافاتي المحرجة بشأن ابنها على الملأ ليراها الجميع. |
| Seçim kampanyasında lehinize olmayan çevre politikanızın utanç verici yönlerini silmek için. | Open Subtitles | لمحو كل الاجزاء المحرجة من سجلك التي لا تلائم الحملة الانتخابية |
| Endişelenme, asıl utanç verici şeyleri düğün konuşmama saklıyorum. | Open Subtitles | لـاـ تقلق، سأحتفظ لنفسي بكل الأمور المحرجة. |
| Bu büyük çok poşetinde, herkesin hatalarını... utanç verici sırlarını, kimseyle paylaşmaya cesaret edemeyecekleri hayallerini görüyorum. | Open Subtitles | في أكياس القمامة أري أخطاء الجميع أسرارهم المحرجة |
| Marge bırak çocuk rahat rahat kendi utanç verici sırlarını ve yalanlarını içinde tutsun. | Open Subtitles | اووه, مارج دعي الأطفال يحظون بالأسرار المحرجة و الاكاديب |
| Bak, burada olmak, seninle konuşabiliyor olmak için utandırıcı boyuta varan boyutta para ödedim. | Open Subtitles | انظري, مررتُ بالكثير من الأطوال المحرجة لدفع الكثير من المال لأكون هنا حالياً, أتحدث إليكِ. |
| Giderek gizli tutulan utandırıcı şeylere kayıyoruz. İyi hamle. Evet. | Open Subtitles | الاتجاه مباشرةً للأشياء المحرجة حركة ذكية، نعم |
| Giderek gizli tutulan utandırıcı şeylere kayıyoruz. İyi hamle. Evet. | Open Subtitles | الاتجاه مباشرةً للأشياء المحرجة حركة ذكية، نعم |