| Geçen sefer sizin için üç saat sırada beklemiştik... Selam, tatlım. | Open Subtitles | لقد انتظرنا في الصف لثلاث ساعات لنراك في المرة الماضية مرحبا |
| Geçen sefer üzerimize kusmaya başladığınızda kanınızdaki alkol oranı 0,21'di. | Open Subtitles | المرة الماضية تقيأت علينا جميعا، مستوى الكحول عندك كان 0.21، |
| Geçen sefer gibi, etrafta koşmayıp çığIık atmamaya söz verirsen. | Open Subtitles | أوه , إذا وعدتني بألا تقفز وتصرخ مثل المرة الماضية |
| Geçen seferki 16 yil sürmüstü. Bu seferki de sürebilir. | Open Subtitles | إستغرقت المرة الماضية 16 عاماً، قد تكون هذه هي النهاية. |
| En son 300.000 liret kaybettim. Soğuktan donmuştum. Ferri'nin evi var. | Open Subtitles | فى المرة الماضية ، خسرت 30000 ليرة لأن خصيتاى قد تجمدتا |
| Bana yardım et. son kez ben onun bir altı-ayak Whitelighter olduğunu, biliyordu? | Open Subtitles | ساعدوني هنا ، المرة الماضية كان مرشد أبيض طوله ستة أقدام ؟ |
| Son seferinde başarılı olamadım, ama şimdi öyle olmayacak. | Open Subtitles | لقد خذلتكِ المرة الماضية لكنني لنأفعلهذاهذه المرة. |
| Geçen sefer işler pek yolunda gitmedi. Ama artık işleri rayına koydum. | Open Subtitles | لم ينجح الأمر المرة الماضية ما أقصده هو أنني بحالة جيدة الآن |
| Geçen sefer kaldığın yeri ayıracağım. | Open Subtitles | سوف أحضر لك نفس التى كنت بها فى المرة الماضية |
| Geçen sefer gittiğimde bulduğum yolu da gösteririm sana. | Open Subtitles | حينئذ سوف أريك الممشى الجديد الذى عثرنا عليه منذ كنت هناك المرة الماضية |
| Geçen sefer kibrit çektim, değil mi? | Open Subtitles | إسمع,لقد سحبت عودا المرة الماضية أليس كذلك ؟ |
| Aşağılık pezevenk. Geçen sefer elimden ucuz kurtuldu. | Open Subtitles | الوغد كان محظوظ لأني لم أقتلة في المرة الماضية |
| Bak Geçen sefer de söyledim sana, Gelmiş de olabilir, gelmemiş de... | Open Subtitles | مثل ما قلت لك في المرة الماضية لربّما هي هنا، ولربّما هي ليست هنا |
| Geçen sefer anlaşmadan caydın, bizi ortada bıraktın. | Open Subtitles | أنت , أعتقد أن لديك فرصة لقد عقدت معنا صفقة المرة الماضية و تركتنا معلقين |
| Geçen sefer... - Xander, pek seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | المرة الماضية هي ليس لدينا الكثير من الخيارات |
| Geçen seferki gibi, onlar onlar yeniden su yüzüne kadar bir şey yapamaz. | Open Subtitles | مثل المرة الماضية لا يمكنهم أن يفعلوا أي شيء حتى يظهروا |
| Geçen seferki gibi balık satın alıp almadığımızı soruyor. | Open Subtitles | ماذا ؟ هل سنتوقف و نشتري سمك مثلما فعلنا المرة الماضية ؟ |
| En son ne zaman bu kadar zor gelmişti hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر، أنّ الأمر كان بهذه الصعوبة في المرة الماضية |
| Eğer bir portal geçti son kez, neredeyse dinozor demir kova vardı. | Open Subtitles | المرة الماضية التي ذهبت عبر بوابة كاد أن يقتلك ديناصور |
| Doğru. Son seferinde de Japonya'ya kaydırılmıştın. | Open Subtitles | هذا صحيح انتِ ذهبتِ الي اليابان المرة الماضية |
| son seferde, senin için işe yaramıştı. | Open Subtitles | لا ، لقد نجحت معك في المرة الماضية مع تلك الشقراء عند آلة الموسيقى |
| son sefer bu masada otururkenki kabalığın nedeniyle özür dilemek zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | اضطررت لاختلاق الأعذار لوقاحتك المرة الماضية |
| Kaynak son seferden öğrenmiş olmalı. Piper'ın sinyalini engelliyor. | Open Subtitles | لقد تعلم المصدر من المرة الماضية ، إنه يمنع إشارة بايبر |
| Çok güzel, hala Geçen seferden kalma bir hediye borcum var. | Open Subtitles | جيد، ما زلت مديناً له بهدية منذ المرة الماضية. |
| geçen defa da ağlayabileceğimi sanmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد بأنه بإمكاني البكاء حتى في المرة الماضية |
| Son seferki elektrikli süpürgeye oranla çok küçük. | Open Subtitles | يبدو صغيرا على أن يكون بسبب المكنسة الكهربائية مثل المرة الماضية |
| Geçen sefere diz ameliyatımı Dr. Cartwright yapmıştı. | Open Subtitles | (د. كارترايت) هو من أجرى جراحة ركبتي المرة الماضية |
| Son seferdeki gibi bizi durduracak birileri yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد لإيقافنا كما في المرة الماضية |