| Kaba kuvveti belki, ama İsa'nın gücü de benim yanımda. | Open Subtitles | في القوةَ الوحشيَة، ربما لكن لديَ قوَة المسيح في جانبي |
| # Derinliklerde, kalbimin derinliklerinde # # isa'ya sevgim kalbimin derinliklerinde # | Open Subtitles | في عمق قلبي، في عمق قلبي لدي حب المسيح في عمق قلبي |
| Komadaki 40 günü, İsa' nın çöldeki 40 gününü temsil ediyor. | Open Subtitles | أيامها الـ 40 في الغيبوبة, أربعين يوم فتنة المسيح في الصحراء. |
| Evinin salonunun hemen köşesinde bir kilise bulunmakta bu kilisede İsa'nın zamanın sonunda dönmüş, güneşin tam olarak 2012'de galaksinin merkezinde yükseleceği konuma doğru durmakta olan bir heykeli bulunmakta. | Open Subtitles | عليها رسومات تتحدث عن عودة المسيح في آخر الزمان كانت الرسومات موجودة في مكان مُعين من الكنيسة في مكان تتوازي فيه مع الشمس عند شروقها من مركز المجرة سنة 2012 |
| Dışarıdaki kilise aracı da neyin nesi? | Open Subtitles | و ماذا عن عربة المسيح في الخارج ؟ |
| Bu haritaya göre, İsa'nın kanı şuralarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | وفق هذه الخريطة، فإن دم المسيح في مكان ما هناك. |
| Bu haritaya göre İsa'nın kanı şuralarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | طبقاً لهذه الخريطة، توجد دماء المسيح في مكان ما هناك. |
| Oturma odanda oturarak İsa olamazsın. | TED | لا يمكنكم أن تصبحوا المسيح في غرف معيشتكم. |
| Ticarette İsa'nın parasal değerinden... ..bahsedebilirim. | Open Subtitles | يمكن أن أتحدث جيدا، بقوة عن عملية الدولار وقيمة السنت المسيح في التجارة |
| Efendimiz, İsa Mesih, ihanete uğradığı gece ekmeği eline aldı, şükretti... ekmeği böldü ve öğrencilerine uzattı, | Open Subtitles | سيدنا المسيح في الليلة التي غـُـدِر فيها أخذ خبزاً، ثم شكر الرب وقطّعه ثم وزعه على الحواريين قائلاً: |
| Ayinde bulunan İsa gibi gözlerimizi değil de ağızlarımızı beslemektedir. | Open Subtitles | .وكأنه المسيح في القداس يطعم أفواهنا و ليس أعيُننا |
| Benim sevdiğim İsa, bu metinlerdeki İsa değildi. | Open Subtitles | السيد المسيح بأنّني أحببت ما كان السيد المسيح في هذه النصوص. |
| İsa onun beynindeydi. Yüreğinde değil. | Open Subtitles | عنده السيد المسيح في دماغه، لكن ليس في قلبه. |
| Bizim bir durup hayatlarına İsa'yı dahil edemeyecek kadar şanslı olmayan insanları düşünmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج لأخذ لحظة ونفكّر بشأن أولئك الناس الغير محظوظين أن يكون لديهم السيد المسيح في حياتهم الآن. |
| İsa için de bir zamanlar öyle söylemişlerdi. | Open Subtitles | ذلك الذي قالوه عن المسيح في يوم من الأيام |
| Ben İsa'yı smokin baskılı tişörtle hayal etmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب أن أصور السيد المسيح في صورة فانيلة بدلة |
| Arka planda kilise müziği falan mı? | Open Subtitles | نوع من موسيقى المسيح في الخلفية؟ |
| Dışarıdaki kilise aracı da neyin nesi? | Open Subtitles | و ماذا عن عربة المسيح في الخارج ؟ |
| Ve Sally'nin, İsa'ya sıkıca kendi tarafına aldığından beri geriye aile, evlilik ve duruşun kalıyor. | Open Subtitles | وبما أن سالي وضعت المسيح في صفها فلم يبقَ سوى العائلة والزواج وزواجك بغض النظر عن الحقيقة يبدو |