| Gördüğünüz gibi, Şüpheliler ilçe hapishanesine naklediliyorlar... ve yarınki duruşmaya kadar orada tutulacaklar. | Open Subtitles | تم نقل المشبوهين الى سجن المقاطعة حيث سيحتجزان |
| Aslında, Şüpheliler listesi oluştururken seni en başa koymuştuk. | Open Subtitles | واقعياً, عندما وضعنا معاً إحتمالات المشبوهين, كنت أنت في مقدمة المشتبه بهم. |
| Şüpheliler için arama yerel polise aktarılıyor. | Open Subtitles | ريبلي : جاري التحقق في ملفات الشرطه للبحث عن المشبوهين |
| Bana şüphelileri kamyona tıktığınızı söyleyin. | Open Subtitles | أخبرنى الاًن أنك قبضت على المشبوهين داخل صندوق سيارتك |
| şüphelileri kovalarken çok fazla uzun binadan mı atladın? | Open Subtitles | تقفزين من واحدة من الأبنية العديدة العالية في ملاحقة المشبوهين الفارين؟ |
| Ne yazık ki, Şüphelilerin listesi Daedalus'la sınırlı olmayabilir. | Open Subtitles | للأسف، قد لا تكون قائمة المشبوهين [محصورة بمركبة الـ[ديدالوس |
| Anlaşıldı. Şüpheliler ne durumda, 20? | Open Subtitles | إنسخ هذا ماهم العشون شبه في المشبوهين ؟ |
| "Olağan Şüpheliler"'e bayılıyorum! | Open Subtitles | أحبّ فلمَ "المشبوهين المعتادين". |
| Sıradan şüphelileri yakala. | Open Subtitles | اقبضوا على المشبوهين المعتادين. |
| Sıradan şüphelileri yakala. | Open Subtitles | اقبضوا على المشبوهين المعتادين. |
| Yardımınıza minnettar olurum ama potansiyel şüphelileri soruşturmaya gelince... | Open Subtitles | أرحبّ بمساعدتك لكنّ استجواب المشبوهين المحتملين... |
| Şüphelilerin bu karavana girdiklerini gördük. | Open Subtitles | رأينا المشبوهين يدخلون هذه المقطورة |