| "Şey, Açık kaynak demek kaynak kodu yayınlamaktan farklı birşey." | Open Subtitles | حسنا المصادر المفتوحة تعني اكثر من طرح مصدر البرنامج للعموم |
| Kaza geçirdiğim zaman kitle kaynak ve köklü işbirliği gibi sözcükler ortada yoktu. Ama kavram doğru çıktı -- | TED | لم يكن لدينا مصطلحات مثل حشد المصادر والتعاون الجذري عندما حدث لي الحادث ولكن الفكرة كانت موجودة |
| kaynaklar dahilinde geliştirilen önceki sektörleri ne kadar iyi hale getirdiğimizi düşünün. | TED | فكر في مدى نجاحنا في الصناعات السابقة التي طورناها من خلال المصادر |
| kaynaklara göre olaya bir köpek kahraman bir kedi karışmış. | Open Subtitles | المصادر تقول لي بأنهذهالحادثة.. بطريقة ما تتضمن كلب وقط بطولي |
| Ancak projeyi başlatacak gerekli yatırım için geleneksel kaynakları ikna etmekte başarısız oldu. | TED | لكنه فشل في إقناع أي من المصادر التقليدية لتقديم التمويل اللازم للنهوض بالمشروع. |
| Tamam, ikinci soru. Gazetede kaç kişi Kaynakların adını biliyor? | Open Subtitles | ثانيا، كم عدد الناس الذين بالجريدة ويعلمون عن المصادر ؟ |
| Sana önerim hangi kaynağı kullanırsan kullan, ama onu ilk bulan ol. | Open Subtitles | أقترح بأنّك تنظّم مهما المصادر التي أنت يجب أن تتأكّد تجدها أولا. |
| Son olarak dünya üzerinde sahip olduğumuz en değerli kaynak tatlı sudur. Tatlı suyu kullanmayın. | TED | وأخيرًا أكثر المصادر النفيسة التي نمتلكها على هذه الأرض هي الماء العذب. لا تستخدم الماء النقي. |
| Böylelikle, eğer benimleyseniz, üç tane ana basamak vardır derim bu kitle kaynak kampanyasında: toplamak, bağlamak ve teslim etmek. | TED | وبالتالي، إذا كنتم معي، فإني أقول بأن هنالك ثلاث خطوات أساسية في حملة حشد المصادر هذه: التحصيل والتواصل والالتزام. |
| Sadece bilimi anlaşılır şekilde, basit olarak anlatmaya adanmış pek çok artan sayıda online kaynak var. | TED | و توجد أعداد متزايدة من المصادر على الإنترنت مكرسة فقط لشرح العلوم بصورة بسيطة ، مفهومة. |
| Olay hala inceleniyor fakat kaynaklar patlamanın şüphe verici olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | السبب مازال قيد التحقيق ولكن المصادر تعتقد بأن هناك شبهة جنائية |
| Görsel materyal az olmasına rağmen, Hz. Muhammed'in hayatına dair kaynaklar ziyadesiyle mevcuttur. | Open Subtitles | رغم عدم وجود صور مرئيه الا ان المصادر المكتوبة لحياة محمد واسعة النطاق |
| kaynaklar yargıç karşısında söyleyeceklerinin başkanlık nezdinde dikkatle takip edileceğini ve bunun ulusal güvenlik meselesi haline dönüşebileceğini ilettiler. | Open Subtitles | المصادر تقول أنها سوف تظهر قبل وصول القاضي المُصرح له برئاسة الأمور بشأن تلك القضية والتي تُمثل الأمن القومي |
| Açık bir şekilde kaynaklara gereksinim duyuyoruz böyle işler bunu gerektiriyor. | Open Subtitles | فقدنا المصادر بكل بساطة هذا النوع من التصريحات قد يُفرض علينا |
| Ama basit bir altyapıyı kuracak yeteneğe ve kaynaklara dahi asla sahip olmamışlardı. | TED | لكنهم لم تكن لديهم القدرة على بناء البنية التحتية الأساسية ولا المصادر. |
| Bu adamların, bu işi yapacak malî ve istihbarî kaynakları mevcut. | Open Subtitles | هؤلاء القوم لديهم المصادر المالية و المعلوماتية للقيام بمثل هذا العمل |
| Elimizdeki tüm kaynakları kullanmadan bu programın idam emrini imzalamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التوقيع على مذكرة موته حتى نستنزف كل المصادر الممكنة |
| Kaynakların dediğine göre hırsızlar milyonlarca dolar değerinde askeri düzeyde silah çaldılar. | Open Subtitles | المصادر تقول أن اللصوص هربوا بأكثر من مليون دولار من أسحلة الجيش, |
| Web sitesinde adı belli olmayan bir sürü kaynağı var. | Open Subtitles | لا أدري ،، لقد كانت لديه العديد من المصادر المجهولة |
| Müttefikler'in gerekli kaynaklarını harcayıp Khasinau'yu öldürülüp öldürülmemesine karar verilecek. | Open Subtitles | لكى يقرروا ما اذا كان التحالف يريد استخدام المصادر لقتله |
| Şimdi bu, imam ve rahiplerini düz maaşa bağlaması gereken tüm üyeler için cesaret, yayınlanacak olan denetlenmiş finansal tablolar ve etik olmayan kaynaklardan gelen katkıları reddetmeyi gerektirir. | TED | الآن، سيتطلبُ ذلك الشجاعة من قبل الأعضاء الذين عليهم وضع الأئمة والكهنة لتلقي رواتب معتدلة، ويتطلب ذلك بيانات مالية مدققة سيتمُ نشرها وحتى رفض المساهمات من المصادر غير الأخلاقية. |
| Kaç tane lanet olası kaynağımız olduğunu sanıyorlar? | Open Subtitles | كم من المصادر اللعينة لابد أن نحصل عليها؟ |
| kaynaklarımız, şu ana dek başkan yardımcısından resmi bir açıklama alamadı. | Open Subtitles | "المصادر لم تكن قادرة على الحصولعلىإفادةرسمية" " من نائب الرئيس " |
| Ama aynı anda çok sayıda kaynaktan yüksek miktarda bilgi almakta çok iyiler. | TED | ولكنهم بارعون للغاية في استيعاب كم كبير من المعلومات من العديد من المصادر المختلفة في آن واحد. |
| Ama eşsiz malikanenizin görkemini fark edince tüm kaynaklarımızı seferber etmek istedik. | Open Subtitles | نعم، ثم أدركنا الفداحة وتعقيد عقارك الفريد أردنا نتعهد المصادر الكاملة |
| Yapmış olsam bile peşime düşmek için yetkin, kaynağın ve kanıtın yok. | Open Subtitles | لذلك حتى وإن فعلت، ليس لديك السلطة أو المصادر أو الدليل لملاحقتي |
| kaynaklarım var. Hadi ona tekrar dans etmesini sağlayacak biyonik bir uzuv üretelim. | TED | وأملك المصادر لم لا أصنع لها طرفاً آلياً؟ لتتمكن من العودة لحياة الرقص |
| Çünkü bildiğiniz gibi, kaynağım bana kanıtlanmış cinsel ilişki iddiaları ile geldi. | Open Subtitles | لأنك على علم أن أحد المصادر أتى إلي بمزاعم مثبتة بأدلة عن سلوك جنسي. |