| Ölümden sonraki yaşamın Antik Mısırlılar için gerçek amacını öğreneceğim. | Open Subtitles | سأتعرَّف على الغرض الحقيقي لحياة مابعد الموت عند قدامى المصريين |
| Şimdi Mısırlılar Mübarek'in 30 yıllık devrini sona erdirdiklerine göre onlar imkan dahilinde bölge için bir örnek olabilirler. | TED | لذلك الآن بعد إنهاء المصريين لحكم مبارك لثلاثين سنة، من المحتمل أن يكونوا مثالا للمنطقة. |
| Bu kadar zamanla antik Mısırlılar 26 tane Giza Piramiti inşa edebilirlerdi. | TED | وبهذا القدر من الزمن، كان بمقدور المصريين القدماء بناء 26 هرماً من أهرامات الجيزة. |
| Öyle ki devrimden hemen önce demiştik ki Mısır halkı hayatları hakkında daha kötü hissetmemişlerdi sadece bunu değil, bir de geleceklerinin daha iyi olmayacağını da düşünüyorlardı. | TED | إذن قبل الثورة تماما قلنا أن المصريين لم يشعروا بأسوأ من ذلك حول حياتهم، لكن ليس ذلك فقط، توقعوا أن مستقبلهم لم يكن بإمكانه أن يصبح أفضل. |
| Efendim bu adam, Mısır'lı ölülerin arasında bulundu, ama Mısır'lı değil | Open Subtitles | يا مولاى ، لقد وجد هذا الرجل بين الأموات المصريين و لكنه ليس مصرياً |
| Milattan önce 1400 yılında, endişeli bir grup Mısırlı, Nil'in kızıla döndüğünü görürler. | Open Subtitles | في عام 1400 مجموعة من المصريين القدماء قالوا ان النيل تحول للون الاحمر |
| Müzeden aldım. Antik Mısırlıların hediyelik eşya dedikleri bir şey. | Open Subtitles | حصلت عليه من المتحف، هذا ما يسميه المصريين القدامى .. |
| Dış dünyada büyük nehrin kaynağı devamlı bir sırdı ama eski Mısırlılara göre, kaynak belliydi: | Open Subtitles | لقد كانت منابع النيل مجهولة للعالم كله ولكن بالنسبة المصريين القدماء كانت معلوماتهم واضحة |
| Zengin oldum çünkü Mısırlılar önünde çok eğildim. | Open Subtitles | لقد نجحت لأننى إنحنيت بخضوع أمام المصريين |
| Zengin oldum, çünkü Mısırlılar önünde çok eğildim. | Open Subtitles | لقد نجحت لأننى إنحنيت بخضوع أمام المصريين |
| Mısırlılar, krallarla birlikte mücevherlerini de gömdüklerinden, mezarlar ağız sulandırırdı. | Open Subtitles | المقابر كانت غير متعمدة لأن المصريين قاموا ببناء سترات من الكنوز مع أصحاب العروش الموتى |
| Ve, Mısırlılar olağan dışı imparatorluk kurmaya alışmış olan mutlak güç olan hükümdarlarına uymaya başladılar. | Open Subtitles | ومن اجل هذا الاعتقاد رضي المصريين بالسلطة المطلقة لحاكهم السلطة التى ساعدت على بناء إمبراطورية عظيمة |
| Kadınlar Mısırlılar ve Romalıların bileşiminden daha büyük bir düşman olarak resmedildiler. | Open Subtitles | النساءمصبوغات كخصوم اكثر من المصريين والرومان |
| Eski Mısırlılar'ın, piramitleri nasıl yaptığına dair bir çok teori var. | Open Subtitles | هناك الكثير من النضريات حول كيفية بناء المصريين القدماء للأهرامات |
| Efendim kardeşiniz size karşı Mısır'lıların yanında savaşıyor | Open Subtitles | مولاى ، إن أخاك قد انضم لقوات المصريين ضدك |
| Yarın Adonijah ve Mısır'lılarla savaşacak çok az adamımız var | Open Subtitles | سوف يبقى القليل منا لمواجهة "أدونيا " و المصريين غداً |
| Thorn' un yardım takımlarından biri. Mısır' daydılar. | Open Subtitles | واحد من فرق ثورن للأغاثه التابعه لنا والذين وصلوا للمكان قبل المصريين |
| Burada gördüğünüz gibi, Mısırlı bilim insanlarıyla karot işleri için işbirliği yaptık. | TED | لذلك تعاوننا مع العلماء المصريين للقيام بأعمال الحفريات، التي ترون هنا. |
| Ve daha sonra, evlendim ve her iyi Mısırlı gibi bir mühendis olarak kariyerime başladım. | TED | ثم تزوجت لاحقًا، و ككل المصريين الجيدين، بدأت مساري المهني كمهندسة. |
| Mısırlıların hayattan sonra ile ilgilendiklerini biliyorum ama kuşunu gömmek nasıl bir şey? | Open Subtitles | أعرف أنّ المصريين مؤمنون بشدّة بحياة الآخرة، لكن أن تدفن معك طائرك الأليف؟ |
| Tüm Mısırlıların tamamen değiştiğini görmek gerçekten ilham vericiydi. | TED | كان ملهما أن نرى كل هؤلاء المصريين يتغيرون |
| Adını Interpol'e, Mossad'a, Mısırlılara verdim. | Open Subtitles | تعقبته مع الشرطة الدولية الموساد، المصريين |
| Hartum'dan tüm Mısırlıları boşaltmak dışında hiç bir yetkim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي سلطة خارج اخلاء كل المصريين من الخرطوم. |
| Mısırlılardan çok şey öğrendik. | Open Subtitles | لقد تعلمنا الكثير من قدماء المصريين مثل بناء الأهرام, السفر عبر الفضاء |