ويكيبيديا

    "المعدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • karın
        
    • mide
        
    • Midem
        
    • mideyi
        
    • Midesi
        
    • Midenin
        
    • mideye
        
    • miden
        
    • midesini
        
    • Karnı
        
    • mideden
        
    • karnına
        
    • midesinden
        
    • karnım
        
    • midesine
        
    Bütün gün pasta yiyebilirsin ve hiç karın ağrısı çekmezsin. Open Subtitles تستطيع تناول الحلوى طيلة اليوم دون أنْ تصاب بألم المعدة
    Aynı fiziksel algılamalar, aynı mide kazınması hissi, farklı tecrübe. TED صحيح؟ نفس الانفعال الجسدي، نفس المعدة المتلوّية، ولكن تجربة جديدة.
    Fakat, benim aptal Midem, yalnızca yerel yemeklerimizi önemsiyor. Open Subtitles تلك المعدة الغبية التي أمتلكها لا تعرف سوى الأطعمة المحلية
    Söylesenize Onbaşı, Paris'te görülecek yerler beyin ve mideyi uyaranlarla mı sınırlı? Open Subtitles قل لى أيها العريف ، هل مشاهد باريس محصورة على الذين يحفزون العقل و المعدة ؟
    Heyecandan değil. Midesi rahatsız. Revirde yatıyor. Open Subtitles لا، إنه يعاني من إنفلونزا المعدة إنه في مكتب الممرضة
    Bu Midenin sadece kirliliği yok etmek için değil, aynı zamanda, kirlilikten elektrik üretmek için nasıl kullanılabileceğini görebilirsiniz. TED يمكنكم أن تروا كيف يمكن استخدام هذه المعدة ليس فقط للتعامل مع التلوث لكن أيضا لتوليد كهرباء من التلوث.
    Soniya hanım bu süt ve krem mideye gitmek içindir. Open Subtitles سيدة سونيا يجب أن يذهب الحليب و الكريم الى المعدة
    İyi haber, ilaçlar işe yarıyor ve miden iyileşme yolunda. Open Subtitles الأخبار السارة هي أن الأدوية تعمل و المعدة في طريقها إلى الشفاء
    midesini tıkayan şeyi çıkarabildik. Kullanılmış bebek beziymiş. Open Subtitles لقد تمكنا من مسح إنسداد المعدة لقد كانت حفاظة مستعملة
    Bu, ayda 15 dakika elektronik karın kası aletiyle çalışarak karın kası geliştirmek gibi birşey değil. TED انها ليست كمثل آلة تدريب عضلات المعدة حيث يمكنك ان تاخذ تمارين لمدة 15 دقيقة فتحصل على عضلات معدة مميزة
    Ve bende karın ağrılarına neden olan bir tartışmanın içine girdim. TED و كنت أشارك في مناقشة سببت لي ألم في المعدة
    JL: Kolik ne? SL: karın ağrın tuttuğunda tek yaptığın bağırmaktı, bazen dört saat. TED ج ل:وما هو المغص؟ س ل:إنه ألم يصيب المعدة و كل ما تملك معه أن تبكي ربما لأربع ساعات.
    Yine de iyi bir kahve ile mide ilacını birbirinden ayırabiliyordu. Open Subtitles بالرغم من ذلك, يمكنه أن يفرّق بين القهوة الجيدة وعلاج المعدة
    Başladı ama zayıf Midem o anı mahvetti. Open Subtitles بدأ ل، ولكن بلدي أقل من الحديد النابالم المعدة لحظة.
    mideyi oturtur. Gidip getireyim. Open Subtitles تعمل على استقرار المعدة سوف اذهب لإحضر المزيد
    - Benden başka Midesi bulanan var mı? - Yolculuk ona iyi gelmez. Karides gibidir. Open Subtitles هل هناك أحد غيري لديه اضطراب في المعدة إنه لا يسافر جيداً, إنه مثل الجمبيري
    ..çello çantasındaki kürk manto ve hepsinden önemli ipucu... ..Midenin tepe taklak olması. Open Subtitles المعطف الفرو في علبة التشيللو, و الأهمّ من ذلك كلّه .. و الدليل الذي يقلب المعدة رأساً على عقب؟
    Yemek, yemek borusundan mideye indiği zaman kasın görevi yemeğin yukarı doğru gitmesini önlemektir. TED بعد دخول الطعام إلى المعدة من المريء، تتجسّد مهمّة هذه العضلة بإيقافه من الارتجاع مرّة أخرى إلى الأعلى.
    Yani, baş ağrın mı var, miden mi ağrıyor? Open Subtitles أعني هل تعاني من صداع , من ألم في المعدة
    O çalışkan küçük kız midesini yıkatmak zorunda kalacak diye endişelenmeye başlamıştım. Open Subtitles من أن تلك الفتاة الصغيرة ستُصاب بوعكة في المعدة.
    - Bilinmeyen bir geleceğe doğru giderken Karnı tok olmak gibisi yoktur. Open Subtitles لا شيء مثل المعدة الممتلئة لمواجهة المستقبل المجهول
    Antik hıçkırıkların memeliler tarafından adapte edilmesinin sebebi, mideden havayı görkemli bir geğirme şeklinde çıkartmak olabilir. TED الفواق، ردة الفعل تلك موجودة لدى الثدييات للمساعدة في إخراج الهواء من المعدة على صورة تجشؤ عالي الصوت.
    Pezevenk, karısıyla iki çocuğunu vurmuş, adeta infaz yapmış sonra da kendi boğazına sıkmış o da yetmemiş iki tane de karnına sıkmış ve hâlâ işi bitmemiş. Open Subtitles الوغد يطلق النار على زوجته وطفليه ، وكأنه إعدام ثم يطلق النار على نفسه في حلقه ثم مرتين في المعدة وكل هذا ولم يمت بعد
    - Domuzun midesinden çıkan o iğrenç şeyler ne babacığım? Open Subtitles ما هي تلك الاشياء التي تخرج من المعدة يا ابي؟
    Ama bazen bu isteğin kaynağı karnım değil, kalbim olurdu. Open Subtitles , لكن ، أحياناً , عندما أشعر بهذا . هذا لا يكون في المعدة . لكن في القلب
    Biraz sonra midesine gidecekti, ve ancak oradan alabilirdin. Open Subtitles المحطة القادمة هي المعدة ولا يمكن التراجع من هناك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد