| Müdür Kimura, senin düz memurluktan Teğmenliğe terfi etmeni uygun gördü. | Open Subtitles | المفوض كيمورا أمر بأن الضابط غويسو أن يرقى إلى رتبة القائد |
| Lütfen Müdür Joo'nun bu konuda sesini yükseltmesine anlayış gösterin. | Open Subtitles | أرجوا منك أن تتفهم نبرة المفوض الحادة في هذه المسألة |
| Neler olduğunu bilen tek kişi, komiser olan babam Gordon'du. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي عرف ما حدث كان ابى المفوض جوردان |
| BG: Değerli Komisyon üyesi, yaptığınız iş için ve | TED | برونز خيوساني: سيدي المفوض شكرا على الوظيفة التي تقوم بها. |
| - Bannion geldi Müdürüm. - İçeri gönderin. | Open Subtitles | ان بانيون هنا ايها المفوض دعه يدخل الى هنا |
| Müfettiş Lebel toplantı yapmamızı istedi... çünkü İngiliz şüpheliyle ilgili yeni şeyler öğrenmiş. | Open Subtitles | المفوض ليبيل طلب هذا الإجتماع لأن لدية معلومات جديدة عن المشتبه به البريطاني. |
| Emniyet Müdürü bana altın madalya ve istediğim bir görevi verdi. | Open Subtitles | أنك صرحت وجدتُّ البطل المفوض اعطاني درع الذهب والتنازل عن اختياري |
| Ne düşünecek, 40'ına gelmeden nasıl Delege olacağını düşünüyordur. | Open Subtitles | رأيه ينصب في ان يصبح المفوض الاوروبي قبل ان يبلغ الاربعين |
| müdürün başı büyük belada. | Open Subtitles | لقد قرأت مقالتك . هذا المفوض سيقع في مشاكل جدية |
| Pekâlâ Müdür Bey, bifteğin yanmış tarafını size vereceğim. | Open Subtitles | حسنا ايها المفوض, اذهب و أنهى على الأستيك |
| Frank, Müdür Delaney'e bana anlattığın her şeyi bildirdim. | Open Subtitles | لقد أخبرت المفوض ديلاني بكل شيء أخبرتني إياه |
| Ve Müdür Delaney'i dışardan gelebilecek pervazsız ve sorumsuz saldırılardan korumak için. | Open Subtitles | صورة القسم وحماية المفوض ديلاني من الهجوم المتهور وغير المسؤول من مؤسسات خارجية |
| Müdür senin ve adamIarının cenazedeki tavrınızdan hoşIanmadı. | Open Subtitles | المفوض لم يعجبه ما قمتم به تلك الحركة الغريبة أُثناء المراسم |
| Ben, komiser. Gambrelli davasına geri döndün. | Open Subtitles | .هذا هو المفوض .يجب أن تعود إلى قضية غامبريللي |
| Şuan komiser Dryer'ın ofisinin önündeyiz, basın toplantısını bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن في مكتب المفوض دراير ننتظر المؤتمر الصحفي الذي سيعقده المفوض |
| Nasıl olsa Meclis üyesi'nin ofisi bütün gün boş. | Open Subtitles | أعني , إلتقينا في مكتب المفوض لنتناقش فيما بيننا |
| - Söylesene Müdürüm. | Open Subtitles | أخبرني شيئاً ايها المفوض هل السيدة الأولى في الأعلى الأن؟ |
| Sakin olun Müfettiş. komiser Yardımcısı sizinle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | . لا شئ يا سيدى ، المفوض المساعد يريد كلمة معك |
| Bir ay içinde sekizinci saldırı. Emniyet Müdürü yeni bir dosya açtırmış. | Open Subtitles | تلك المشاهدة الثامنة خلال شهر سمعت أن المفوض قد أنشأ ملفا |
| Delege anlaşmayı onayladı. Önemli sahiplerin hepsinden destek aldım. | Open Subtitles | وافق المفوض على الصفقة أتمتع بدعم كل المالكين الأساسيين |
| Bu kadar çabuk bir bildiri müdürün bu işe karıştığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | الحكم بهذه السرعة يعني أن المفوض متورط في الأمر. |
| Orada ki Memur Halifax benim için isimlerinizi alacak. | Open Subtitles | المفوض "هاليفاكس" سيقوم بتدوينأسمائكمجميعاًالاًن. |
| Dürüstlüğümden endişe etmenize hiç gerek yok, Komiserim. | Open Subtitles | لن يكون عليك القلق بشأن نزاهتي أيّها المفوض |
| Vekil haricinden kimse başvuruyu onaylayamaz. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع الموافقة عليه , بإستثناء المفوض |
| Yani, olay olduğunda o tam burada Komiserin bürosunda bulunuyordu. | Open Subtitles | أعني كان هنا في مكتب المفوض حينما حدث هذا |
| Amir Yardımcısı'na herkesten önce ben bildirmeliyim. | Open Subtitles | فيجب أن أكون قادراً على إخبار المفوض قبل حدوث أية مشكلة |
| Gizemli Alev davasında yetkili İmparatorluk Güvenlik Şefi siz olacaksınız. | Open Subtitles | ستكون المفوض الإمبراطوري الخاص بي المسؤول عن قضية اللهب الشبحي. |
| Bununla ne demek istiyorsun? Bana telefonu ver, komisere mesajı göndereceğim. | Open Subtitles | اعطينى التليفون سارسل الرساله الى المفوض. |