| Tabi ki iyi bir kumarbaz, bazı sınırların olduğunu anlar. | Open Subtitles | بالطبع , أن المقامر الجيد . يعرف أن هناك حدود |
| kumarbaz o zamandan beri ortalıkta yok ve Floyd bu konuda bir şeyler biliyordu. | Open Subtitles | وقد أختفى المقامر, وكان فلويد يعرف بالأمر, لا ادرى, |
| Televizyonumu geri ver seni kokuşmuş kumarbaz! | Open Subtitles | أريد استعادة تلفازي إنه يخصّني، أيها المقامر الحثالة |
| Şamatayı bırak da, bu gizli kumar olayı bayağı karışık neredeyse törensel. | Open Subtitles | ضعي التصرفات السحرية جانباً المقامر من خلف الكواليس هو شخص معقد تقريباً اكثر رسمية |
| Bu eski kumarbazı iyi oyuna getirdi, değil mi? | Open Subtitles | قد تلاعب بذلك المقامر العجوز ، أليس كذلك؟ |
| Bir aileye bir bahisçi yeter. | Open Subtitles | واحد المقامر في الأسرة هادئة بما فيه الكفاية. |
| Kontrolden çıkan kumarbazla ilgili teorinizi destekleyen bir şey buldun mu? | Open Subtitles | ليدعم نظرية المقامر الخارج عن السيطرة؟ |
| Herkes yerlerine, Bosco, kumarbaz, Keser... | Open Subtitles | ادر دفتك . بوسكو ، ايها المقامر موليت ، ارفع الأشرعة |
| Fakat kumarbaz uyanıkken, bahisçisininde uyanık olması gerektiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لكن الأتعتقد إذا كان المقامر مستيقظ سيكون وكيل المراهنات مستيقظ أيضاً. |
| Peki, ya bu sıkı kumarbaz her el büyük para koyuyorsa? | Open Subtitles | ولكن .. مالذي يحدث إذا كان المقامر الأكبر يقامر بكمية كبيرة في كل دورة ؟ |
| Daha çok parayla oynayan kumarbaz her seferinde $10.000 yatırıyorsa parasını çok daha çabuk tüketecektir. | Open Subtitles | المقامر الذي يقامر بكمية كبيرة من النقود ويضع مبلغ 10.000 في كل مرة سيحرق هذه النقود بسرعة أكبر |
| Çaresiz kalan kumarbaz, evini ipotek ettirip krediyle biraz daha para alabilir. | Open Subtitles | لذلك .. فإن المقامر اليائس قد يضطر أن يرهن البيت ليحصل على مزيد من المال |
| İyi kumarbaz doğru zamanda masaya oturan kumarbazdır. | Open Subtitles | المقامر البارع هو الذي يعرف الوقت المناسب لعرض أوراقه |
| Bir kumarbaz hayali. Yenildigini bilmeyen bir adam. | Open Subtitles | أحلام المقامر, الشخص الذي لا يستوعب أنه يخسر |
| kumarbaz senin için küçük bir servet ödemek üzere olmasaydı seni si-- | Open Subtitles | لو لم أكن أوشك على ربح ثروة صغيرةبسببكِمن المقامر.. لكنتُ.. |
| kumarbaz senin için küçük bir servet ödemek üzere olmasaydı seni si-- | Open Subtitles | لو لم أكن أوشك على ربح ثروة صغيرةبسببكِمن المقامر.. لكنتُ.. |
| Parayı bulduğun için şanslısın seni soysuz kumarbaz! | Open Subtitles | أنت محظوظ أنك أحضرت المال أيها المقامر المنحل |
| Diğer yandan, kumar oynayan sen değilsin. Benim. | Open Subtitles | إضافةً لهذا ، لن تكون أنت المقامر في الواقع |
| Sende gidip Alzheimer hastası eski karını buldu bende ise kumar bağımlısı olan küçük kardeşimi. | Open Subtitles | بالنسبة لك، نقطة ضعفك كانت زوجتك السابقة المصابة بالزهايمر وأمّا أنا فقد استغلّ أخي المقامر |
| O Çinli'yi öldürmesi için... kumarbazı kışkırtan neydi? | Open Subtitles | تحت تأثير أي عقار كان ذاك المقامر الذي يعتمر قبعة مهرج... - عندما ذبح الرجل الصيني؟ |
| Dev Anand bir kumarbazı oynuyor. | Open Subtitles | . يلعب ديف أناند دور المقامر |
| Siktir ya. Frank'in geçen bahar kelek attığı sarışın bahisçi de olabilir. | Open Subtitles | سحقاً، قد يكون ذلك المقامر الأعمى الذي عبث معه (فرانك) الربيع الماضي |
| Chloe, büyük haber yapmak istiyorsan, kumarbazla özdeşleşmen gerekir. | Open Subtitles | ،كلوي)، إذا أردتي مقالة مهمة) يجب أن تفهمي تفكير المقامر |
| Amerika'da, iflas etmiş bir kumarbaza bile ikinci bir şans verilir. | TED | في أمريكا، حتى المقامر المفلس يحصل على فرصه أخرى. |