ev yapımı bir yangın bombasında, En önemli malzeme suni köpüktür. | Open Subtitles | المكون الرئيسي لقنبلة حارقة منزلية الصنع من الناحية الأخرى، رغوة بوليستر |
Yeşil tozdaki aktif malzeme lektinin özel olarak değiştirilmesiyle elde edilmiş. | Open Subtitles | المكون النشط في المسّحوق الأخضر هو نوع خاص من البروتينات الكربوهيدراتية. |
Şefkatin motivasyon olarak bileşeni daha iyiye ulaşmak için hırs yaratıyor. | TED | المكون التحفيزي للشفقة يخلق الطموح للمصلحة العليا. |
Birinci bileşen hayvanlarda hareketi kolaylaştıran biyomekaniği kapsayan bedendir ve bu asla küçümsenmemelidir. | TED | المكون الأول هو الجسد فقط، وفي الحقيقة يجب أن لا نستهين بالمدى الذي بسطت فيه الكيمياء الحيوية الحركة في الحيوانات. |
Gizli malzemeyi bulma girişimlerimin hepsi hezimetle bitti! | Open Subtitles | مُحاولتي للعثور علي المكون السري فشلت جميعها. |
Ana malzemesi kendini işine adamış çalışkan yurttaşlar biraz fındık fıstık ve son olarak, ailelerimizin bize verdiği sevgiyi de kattık mı ortaya sıcacık, yaşanacak en tatlı yer olan Buffalo çıkar. | Open Subtitles | انهم المواطنون المجتهدون هم المكون الساسى مع بعض المجانين التى تم رميها عليها وأخيرا حب عائلاتنا |
Ana madde gelmek oldukça nadirdir ve zordur. | Open Subtitles | المكون الأساسي نادر جداً و صعب الحصول عليه |
Yani etin içindeki gizli malzeme et mi? | Open Subtitles | المكون السري للحم البقري هو اللحم البقري؟ |
Bilinmeyen malzeme sevgi değilmiş meğerse. | Open Subtitles | حسناً على ما يبدو السر المكون ليس حبّاً |
Son malzeme tarifi hiç yazılmadı. | Open Subtitles | المكون النهائي لم يتم كتابته أبداً. |
Üçüncü bileşeni ise rezervuarın altında bulunan dijital ışık yansıtma sistemi, morötesi bölgede ışıkla aydınlanıyor. | TED | أما المكون الثالث فهو نظام اسقاط ضوئي رقمي تحت الخزان، يتوهج بضوء فوق بنفسجي. |
Kumun en yaygın şeklinin ana bileşeni silisyum dioksittir. | TED | المكون الرئيسي الأكثر شيوعاً لشكل الرمل هو أوكسيد السيليكون. |
Sen kilit bileşeni getirene dek imkansızdı. | Open Subtitles | كان مستحيلا، إلى أن أحضرت لي المكون الرئيسي |
Üçüncü bileşen, merkezi desen jeneratörleridir. | TED | المكون الثالث هو مولدات الأنماط المركزية. |
Hayır. Onlara ana bileşen dışında her şeyi verdim. | Open Subtitles | لا, لا أعطيتهم كل شيء ما عدا المكون الأساسي |
Gizli malzemeyi asla bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لن تحصلوا علي المكون السري أبداً. |
Berkeley'li araştırmacılardan oluşan bir grup Gates Vakfı'ndan 15 milyon dolarlık bir fonla, artemisinin adında anahtar malzemeyi üretmek için yeni yollar üzerinde çalışıyor ve böylece ilaçlar 10 kat daha ucuz olacak. | TED | لذلك ، فريق من باحثي بيركلي ، بتمويل 15 مليون دولار من مؤسسة بيل جيتس Gates ، بدأوا تطوير طريقة جديدة لصنع المكون الرئيسي ، المسمى أرتميسينين، سيحاولون جعل هذا الدواء أرخص ب 10 مرات. |
Ana malzemesi kendini işine adamış çalışkan yurttaşlar.. | Open Subtitles | انهم المواطنون المجتهدون هم المكون الساسى |
Yemeğin ana malzemesi olamaz. | Open Subtitles | ولا يمكن أن يكون المكون الرئيسي |
Sizin benim için son madde kontrol edebilir? | Open Subtitles | هل يمكنك التحقق من المكون الأخير فى الكتاب لأجلى ؟ |
Bu Poppycock. Poppycock Hindistan'da çıktı ilk olarak ve ana maddesi kırmızı et. | Open Subtitles | في البداية أتى جوز القبان من الهند و هو المكون الرئيسي لِلّحم الأحمر |
Yarattığım her çalışmada, kendi stilim olan kaligrafiti ile mesajlar yazarım -- kaligrafi ve grafitinin bir karışımı. | TED | في كل عمل أقوم به أكتب رسالة مع أسلوبي الخطي الخاص المكون من مزيج من الخط والكتابة على الجدران. |
Gizli malzemenin yabani kiraz olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنّ المكون السرّي هو الكرز البرّي، ولم يكن لدي كرز برّي طازج. |
Hayır, hayır. Bronzlaştırıcı spreyin ana maddelerinden biridir. | Open Subtitles | لا، لا، إنه فقط، إنه المكون الرئيسي في دباغ الرذاذ. |