| Açıkçası koordinatör getirene kadar senden haberim bile yoktu. | Open Subtitles | وفي الواقع ، لم أعرف من أنت حتى حتى أحضرك المنسق إلينا |
| koordinatör burada ve bir saattir beklediği için oldukça kızgın. | Open Subtitles | المنسق موجود هنا. و هو غاضب قليلاً لأنه ينتظر منذ ساعة. |
| koordinatör bunu bize daha önce neden söylememiş? | Open Subtitles | لماذا لم يخبرنا المنسق بهذا مبكرًا؟ |
| Cal Wooler, Houston'ın defans koordinatörü. | Open Subtitles | هل هذا كال ولاير، المنسق الدفاعي من هيوستن؟ |
| Yeni takım koordinatörü kim tahmin et. | Open Subtitles | توقع من هو المنسق الجديد للفريق ؟ |
| - Yaklaşamadım bile. - Bunu basın sözcüsüyle konuş. | Open Subtitles | إنهم لم يسألوني حتى- ناقش الأمر مع المنسق الصحفي- |
| Reg, yüce liderimiz ve MCH'nin kurucusu olarak kanalizasyonun başında koordinasyonu sağlayacak ama şahsen bir terör hareketinde bulunmayacak, çünkü beli sakat. | Open Subtitles | ريج, قائدنا ومؤسس المجموعه سيكون المستشار المنسق عن المضخ لكنه لن يشارك في أعمال أرهابيه, لأن ظهره يؤلمه |
| Baş koordinatör sence ne yapar? | Open Subtitles | ماذا تظن عمل المنسق العام؟ |
| Ana şubedeki koordinatör ile konuştum. | Open Subtitles | -لقد هاتفت المنسق للفرع الرئيسي . |
| - Ben de koordinatör oldum. | Open Subtitles | - و أنا المنسق |
| Tori, bu dublör koordinatörü, Gene. | Open Subtitles | توري, هذا هو المنسق, جين. |
| Basın sözcüsüyle konuş bunları. | Open Subtitles | ناقش الأمر مع المنسق الصحفي |
| El göz koordinasyonu üst düzey iki adamın var. | Open Subtitles | لديك محترفان في العمل المنسق هنا |