| Düşük seviyeli Kaçakçıların kitle imha ile bir dertleri yok mu? | Open Subtitles | و هؤلاء المهربون ذوو المستوى المنحط موافقون على هذه الإبادة الجماعية؟ |
| Kaçakçıların bir mesajı olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون المهربون يُرسلون رسالة ما |
| - O Kaçakçıların hamisi Aziz ve Meksikalı uyuşturucu kartellerinin büyük anlaşma şekli. | Open Subtitles | فهو مايقدسه المهربون وله شأنٌ عظيم ! عند عصابات المخدرات المكسيكيّة |
| kaçakçılar Pakistan'a adam geçirmek için kelle başı 5 bin istiyor. | Open Subtitles | ... المهربون يريدون خمس ألاف مقدما لممر آمن إلى باكستان ... |
| kaçakçılar istediklerini öyle ya da böyle elde ederler. | Open Subtitles | دائماً يحصل المهربون على ما يريدون ، بطريقة أو بأخرى |
| Bu kaçakçıları izlemek için kullandığımız eski bir Jedi hilesi. | Open Subtitles | أنها أحدى حيل الـ"جيداي" القديمة كنا نستخدمها لتعقب المهربون |
| İçki kaçakçıları. | Open Subtitles | المهربون. |
| Kaçakçıların sahile inen tüneli. | Open Subtitles | نفق المهربون 'وصولا إلى الشاطئ. |
| Demek ki Maggie Kaçakçıların öldürdüğü tek kişi değil. | Open Subtitles | سيعني ذلك أن (ماغي) لم تكن الشخص الوحيد الذي قتله المهربون |
| Radar seviyesinin altında Pyongyang'a kadar uçan Güney Koreli kaçakçılar var. | Open Subtitles | المهربون الكوريون الجنوبيون يطيرون لبيونغ يانغ تحت الرادار طوال الوقت |
| Peki sınırı geçince? kaçakçılar gerekli belgeleri bagajlarında saklıyorlar. | Open Subtitles | المهربون يضعون المستندات في حقائب سياراتهم جوازات السفر، بطاقات ضمان إجتماعي مزيّفة وتأشيرات الدخول |
| kaçakçılar ya gitmeli ya da yok olmalı. | Open Subtitles | سيغادر المهربون لا محالة أو سيهلكون إذاً ، سيقبض على عميّ ؟ |