| Bir çocuk kötü davrandığı zaman, onun birşeyini alırsan önemli olur. | Open Subtitles | تأخذ وقت قيلولتي عندما تسيئ طفلة التصرف، عليك أن تأخذ الشيء المهمُ اليها |
| Evlenmemizin neden benim için bu kadar önemli olduğunu çok düşündüm. | Open Subtitles | أَخذتُ الكثير مِنْ الوَقّتْ للتَفكير بشأن الزَواج المهمُ جداً لي |
| Neden bahsettiğini bilmiyorum ama çok önemli işimi bölüyorsun. | Open Subtitles | ليس لديّ أدنى فِكرة عمّا تتحدثي ولكنكِ تُقاطعي عمليَ المهمُ جداً |
| Burada önemli olan hepimizin tehlikede olduğu. | Open Subtitles | المهمُ هو اننا في خطر جميعاً الآن |
| önemli olan... korumalarım görevlerini yerine getirmeyi başaramadı. | Open Subtitles | المهمُ هو... ... حرّاسيأدّواواجباتهمبعجز . |
| önemli olan Ed'in geçen sene eve 100.000 $'la gelmesi ve okulu da güçbelâ bitirdi. | Open Subtitles | المهمُ ان إد رَجعَ للبيت مَع 100,000$ السَنَة الماضية... ... وهوأنهىَمدرسةَبالكاد. |
| önemli olan bu. | Open Subtitles | ذلك الشيءُ المهمُ. |
| önemli olan; | Open Subtitles | المهمُ الآنَ |