| Fazla heyecanlanma,eminim ki Farley yada Haas geyik avlıyordur. | Open Subtitles | تثير ليس لك من ذلك بكثير , احتمال واحد الذين اطلقوا النار على حيوان الموظ. |
| Benim tarafımı tutmana ihtiyacım yok, geyik. Çekil yolumdan. | Open Subtitles | لا أريدك أن تخوض معاركي نيابة عني أيها الموظ |
| Onu kuru yapraklardan ve geyik dışkısından mı yaptın? | Open Subtitles | أتستعميل ان الأوراق الجافّة فضلات حيوان الموظ ؟ |
| - Geldim sayılır. Moose Gölünün etrafından dolaşıyorum. | Open Subtitles | في طريق العودة أنا اقوم بجولة فقط حول بحيرة الموظ ؟ |
| Dün gece penceresinin önünde yaşayan devasa geyikten bahsediyordu. | Open Subtitles | ليلة البارحة، كانت تبكي من الموظ الضخم الذي يعيش خارج نافذتها |
| Ne ala geyik gibi, ne bir ayı ne de bir geyik. | Open Subtitles | ، أنهُ ليسُ بحيوان الموظ ، وليسَ بدُب و ليسَ غزالاً |
| Peki, ama oranın vibrasyonları biraz farklıdır. Senin hiç geyik sevebileceğini düşünmemiştim... | Open Subtitles | حسنٌ، هناك الأجواء مختلفة لم أعتبركَ كمحب لحيوان الموظ |
| Gece kulübü gezintisini stadyum turuna ekliyoruz. geyik ile konuştuğumu söylemeyi unuttum mu? | Open Subtitles | نخرج من حيّزنا الصغير إلى حيّز أكبر بكثير هل نسيت ذكر أن الموظ تحدّث إليّ منذ قليل؟ |
| İlk görüş yanıltıcı olabilir geyik. | Open Subtitles | قد يكون الإنطباع الأول خادعًا أيها الموظ |
| Kusura bakma arkadaş, bu bir geyik anası. | Open Subtitles | اسف يا صديقي انها الموظ الخاص بك |
| Duvara asabileyim diye geyik kafası gibi. | Open Subtitles | كي أعلقها على الجدار مثل رأس الموظ |
| geyik leşi kaskatı donmuş. | Open Subtitles | جيفة الموظ كتلةٌ جليديةٌ صلبة، |
| Ölü geyik olayı. Sonradan kolaylaşıyor mu? | Open Subtitles | ...فكرة الموظ النافق هل سهلت من الأمر ولو قليلاً؟ |
| Testleri geyik yapıyor. | Open Subtitles | الموظ هو منَ يمضي في تلك الاختبارات |
| Başından büyük işlere kalkışıyorsun geyik. | Open Subtitles | أنت بعيدٌ للغاية عن مستواك أيها الموظ |
| Duanı et geyik. | Open Subtitles | اتلُ صلواتك الأخيرة أيها الموظ |
| geyik gibisin. Milkshake'ten zarar gelmez. | Open Subtitles | أنت مثل حيوان الموظ واللبن لن يضر |
| - Evet, Ecklund ve Swedlin'de Moose Gölüne yakın, öyle tahmin ettim. | Open Subtitles | - نعم ! ايكلاند و سويدلينغ هي أقرب إلى بحيرة الموظ -فقمت بهذا الافتراض |
| Moose bütün gün seni aradı durdu. | Open Subtitles | مسؤولو نزل (الموظ) كانوا يبحثون عنك طوال اليوم. |
| O geyikten nefret ediyor. | Open Subtitles | -إنّها تكره ذلك الموظ |
| Sakın bir ayıya, sığın geyiğine ya da herhangi bir hayvana yaklaşma. | Open Subtitles | لا تقتربي أبداً من الدببة أو الموظ وغيرها |