| Oklahoma'da şarap yaptıklarını hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | . " يا إلهي ، لم أكن أدرك بأنّه يعدّون النبيذ في " أوكاهاما |
| Santa Barbara'da şarap tadımına gittiğimizde içtiğim en iyi rosé dediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين حينما ذهبنا لحفل تذوق النبيذ في "سانتا باربرا" وقلتِ أن هذا أفضل نبيذ من نوع "روزيه" تذوقتيه؟ |
| Böyle günlerde içmek için biraz pirinç şarabı alalım. | Open Subtitles | يجب أن نحصل على بعض النبيذ في يوم كهذا تعال نتناول الشراب |
| Bir elimde bir şişe şarapla diğerinde sutyenim. | Open Subtitles | مع زجاجة من النبيذ في يد واحدة ، وحمالة صدر لي في الآخر. |
| Onunla gündüz şarap mı içtin? | Open Subtitles | شربتِ معها النبيذ في وسط النهار؟ بربّكِ! |
| Yılbaşı gecesi hepimiz bir bardak şarap içeriz. | Open Subtitles | من العادة أن نشرب كاسًا من النبيذ في منصف ليل العام الجديد |
| Şarap dolapta, tatlı dolapta, lazanya on dakika sonra hazır. | Open Subtitles | النبيذ في الثلاجة، والكعكة في الثلاجة واللزانيا ستكون جاهزة حلال عشر دقائق |
| Napa'da şarap tatma gecesindeydim. | Open Subtitles | لقد كنتُ بحفل تذوّق النبيذ في "نابا" |
| Londra'da şarap işi yapan arkadaşlarım var ve yeni arkadaşlar edinmen için çok zamanın olur ve biraz da para kazanırsın, eğlenebileceğin yeni şeyler öğrenirsin, koleje gitmeden önce iyi olur senin için. | Open Subtitles | - لدي بعض الإتصالات في تجارة النبيذ في لندن, وأيضا ... -لديك فرصة لكسب أصدقاء جدد, وكسب القليل من المال وتعلم شيئا يمتعك في بقية حياتك ومن صالحك سد الثغرة قبل بدء الدراسة في الكلية |
| - Barnsdall'da şarap tadımı var. | Open Subtitles | - تذوق النبيذ في بارندسول |
| - Sonoma'da şarap tatma. - Şarap bana dokunur. | Open Subtitles | -تذوق النبيذ في (سنوما ) |
| Yani muhtemelen dağıtmayacağız ama sanırım birkaç şişe şarabı devireceğiz. | Open Subtitles | ربما لن نثمل و لكن أظن أنني أرى كأسين من النبيذ في مستقبلي |
| Birileri düğünde şarabı fazla mı kaçırmış? | Open Subtitles | هل احتسيت الكثير من النبيذ في الزفاف؟ |
| Ne yazık ki, karavan parkındaki şarapla dolu bir kuş yemliği yeterince... şey, karavan parkındaki şarapla dolu bir kuş yemliği idi. | Open Subtitles | لسوء الحظ , الحوض الكامل من النبيذ في مقطورة حديقة ستستغرق حوالى طالما... جيدا , الحوض الكامل من النبيذ في حديقة مقطورة. |
| Sen Makedonya'da şarapla kafa bulurken, Brutus ve Cassius'un boş boş bekleyeceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | , بينما تشرب النبيذ في مقدونيا هل سيكون "بروتس" و"كاسيوس" كسالى ؟ |
| Evde şarap mı tutuyorsunuz? | Open Subtitles | عليك أن تبقي النبيذ في المنزل؟ |
| Aile fotoğrafında şarap mı? | Open Subtitles | كأس من النبيذ في صورة العائلة؟ |
| Ve ben Gaziler Günü'nde bile bir bardak şarap içemiyorum öyle mi? | Open Subtitles | بعد أن أصبحنا في حالة سكر وأنا لا يمكنني الحصول على كوب من النبيذ في يوم قدامى المحاربيين؟ |
| Çiftimizin şerefine bir bardak şarap için. | Open Subtitles | خذ قدح من النبيذ في صحة العروسين |
| Şarap dolapta, tatlı dolapta, lazanya on dakika sonra hazır. | Open Subtitles | النبيذ في الثلاجة، والكعكة في الثلاجة واللزانيا ستكون جاهزة حلال عشر دقائق |