1927'de tamamlanan bu muazzam anıt Almanya'nın başarma isteğini sembolize ediyordu. | Open Subtitles | انتهى بناء هذا النصب التذكاري عام 1927 ليمثل حق الطموح الألماني |
Ama değerli Rumer Willis tarafından yapılmış olan bu anıt sayesinde onların ne kadar yanıldıklarını bir kez daha kanıtlayacağız. | Open Subtitles | ولكن مع هذا النصب التذكاري لأبطال أمتنا منحوتة من قبل رومر ويلس، نحن سوف نقوم بإظهار كم هم على خطأ |
Biliyorum, Anma törenini kaçırdığıma ben de üzüldüm. Motorum bozulmuştu. | Open Subtitles | أعرف، أشعر بالسوء لتفويتي النصب التذكاري ولكن دراجتي قد تعطلت |
Anma töreninde onurlandırdığımız her can bir dünyalıya güvendiğimiz için kaybedildi. | Open Subtitles | كل حياة شرّفناها في ذلك النصب التذكاري زهقت لأنّنا وثقنا بأرضي. |
İki ekibimiz geçtiğimiz sene boyunca bu anıtı tasarlamak için birlikte çalıştılar. | TED | عمل فريقينا سويّة خلال العام السابق لتصميم هذا النصب التذكاري. |
Bunu, Berlin'de Holokost anıtı'nda çok güçlü bir şekilde hissetmiştim. | TED | شعرت بذلك بعمق عندما ذهبت إلى برلين ووقفت عند النصب التذكاري للمحرقة. |
Geçit ikinci ve üçüncü anıtın tam ortasında olmalı. | Open Subtitles | الستارجيت يجب أن تكون في المنتصف بعد هذا النصب التذكاري |
2004'te kendi palyaço turlarıma başladım. New York'taki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde. | TED | في عام 2004، بدأت إجراء جولات المهرج خاصتي في النصب التذكاري سلون كيترينج لمركز السرطان في مدينة نيويورك. |
Sırbistan'ın kayıpları için yapılan bir anıtta "Boşuna ölmediler" yazar. | Open Subtitles | تقرأ على النصب التذكاري لقتلى صربيا عبارة "لم يموتوا عبثاً" |
Öyle ki bu anıt aslında bu insanların hayatlarının bir parçası olan sayısız bağlantıyı kapsıyor. | TED | إذن، هذا النصب التذكاري بالاساس يأخذ في الإعتبار كل هذه الروابط اللانهائية. نحن جزءاً من حياة هؤلاء الناس |
Ben bu poza anıt pozu diyorum. | TED | وأطلق على هذا اسم وضعية النصب التذكاري. |
Zor bir iş. 2011, 2013. Özgürlük Kulesi, anıt. | TED | صعب. 2011 ، 2013. برج الحرية ، النصب التذكاري. |
Bu anıt 1. Dünya Savaşı'na ait. | Open Subtitles | إنه النصب التذكاري للحرب العالمية الأولى |
Bu da o gün ölen çocuklar... için yapılmış olan anıt. | Open Subtitles | وهذا هو... النصب التذكاري الذي شيّد للأطفال الذين ماتوا بذلك اليوم |
Sen yarın Anma törenine gidip bunu benim kendime yaptığımı düşünmelerine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الذهاب إلى ذلك النصب التذكاري غدا وتجعل الناس يظنون أنني فعلت ذلك بنفسي |
Planı değiştiriyorum.Anma törenine tek başıma gideceğim. | Open Subtitles | لذا غيرت الخطة ، سوف أذهب إلى النصب التذكاري وحدي |
Yine de Anma törenine gitmek istiyorsan seninle geleceğim. | Open Subtitles | وإذا كنت لا تزال تريد ان تذهب الى النصب التذكاري سوف اذهب معك |
Evet, kilise, hastane, savaş anıtı, kışla. | Open Subtitles | الكنيسة، المستشفى النصب التذكاري للحرب , الثكنات |
Beyaz Saray değil veya meclis binası veya Lincoln anıtı. | Open Subtitles | ليس البيت الابيض ولا مقر الكونقرس الامريكي او النصب التذكاري للينكولن |
Buradan anıtı da görebiliyorum. | Open Subtitles | وأستطيع أن أرى شارع الأمراء حتي طريق النصب التذكاري |
Permiyen dönemi, Yaşam Ağacı'nın kırık dallarına adanmış bu anıtın yani Yok Olanlar Mabedi'nin en karanlık koridorudur. | Open Subtitles | العصر البرمي هو الدهليز الأشد ظُلمةً في هذا النصب التذكاري للفروع المُنكسرةِ على شجرة الحياة قاعات الإنقراض. |
Büyük Bulvar Köprüsüne çıkan Memorial Yoluna sür. | Open Subtitles | أذهب من شارع النصب التذكاري إلى طريق الجسر |
Bu yüzden bu anıt sanıyorum ki, önemli derecede zamanın bir anlayışa sahip Sosyal ağ çağında çünkü bu ağlar - insanların hayatlarını oluşturan bu gerçek yaşam ağları - aslında anıtta yer alıyor. | TED | إذن هذا النصب التذكاري، كما اعتقد، لديه مفهوم توقيت مذهل في عصرنا من الشبكات الإجتماعية لأن هذة الشبكات -- هي الحياة الحقيقة التي تخلق حياة هؤلاء الناس يجسد فعلاً داخل هذا النصب التذكاري |
İnsanlar bu anıta, yani Ratliff Stadyumu'na... | Open Subtitles | يسمي الناس هذا النصب التذكاري ملعب راتليف |
Amanda Graystone her sabah anmaya gidiyor. | Open Subtitles | أماندا Graystone يذهب إلى النصب التذكاري كل صباح. |