| Sizin tek yaptığınız kıç sallamak be Aptallar Amigo giriş dersine | Open Subtitles | كل ماعليك فعله هو التخلص من مؤخرات الهتاف 101 الفاسقات الغبيات |
| Pepper, Yıldızlar Karması Amigo Kampı Şampiyonasını anlatabilir misin? | Open Subtitles | بيبر ، هل يمكن أن تخبرنا قليلا حول بطولات معسكر الهتاف الزاخرة بالنجوم؟ |
| Lisede ben de birkaç ay tezahürat kaptanlığı yaptım. | Open Subtitles | في الثانوية كنت كابتن الهتاف لعدة أشهر في إحدى السنوات |
| "Kutlama şefi hak eder şerefine içmeyi. | Open Subtitles | لكن سيد الهتاف الوحيد الذي يستحق ترشيحه ونخبه |
| Birazdan dünyadaki en heyecanlı Amigoluk yarışması Amigo TV'de. | Open Subtitles | التالي على تلفزيون الهتاف ، تشيرلدنق الأكثر إثارة في العالم |
| Benim için biraz alkış. - Gitmem lazım. - Tamam, dostum. | Open Subtitles | المزيد من الهتاف من اجلي يجب علي الذهاب حسنا |
| O figürleri gördüğümden emindim. | Open Subtitles | أَعْني، إنني سبق وأن سمعت عبارات الهتاف تلك من قبل |
| Pepper'ın kampı, Amerikan Amigo tarzlarındaki çatışmayı temsil eden iki şampiyon ekibi de barındırıyor. | Open Subtitles | بيبر ، في المعسكر كل الفرق ممتازة الذي يخلص الإشتباك في أساليب الهتاف الامريكية |
| Amigo dünyasında, amigoculuğu belirleyen şeyin duyarlılık mı görkem mi olduğu konusundaki tartışma alevleniyor. | Open Subtitles | في عالم الهتاف، وهناك جدل قائم حول ماهو الهتاف بالضبط ؟ دقة أم نكهة؟ |
| Eh, hepimiz cumartesi günü Dünya Amigo Gösterisinde bu ekrandan bunu göreceğiz. | Open Subtitles | حسنا، نحن سنرى كل هذا في معرض الهتاف السبت العالمي هنا على تلفزيون الهتاف |
| Amigoluğun kalbini ve ruhunu temsil ediyor ve bize Amigo ruhlarının uğurunu getiriyor. | Open Subtitles | وهو يعتبر قلب وروح التشجيع وهو يجلب الحظ لروح الهتاف |
| Dans figürleri Amigo programınızda kullanılabilir. | Open Subtitles | تلك الحركات كل منا يعرفها كروتين الهتاف العادي |
| Ailemin parası olmasına rağmen takım bursu aldım çünkü babamın Amigo Kampına geldiğimi öğrenmesini istemedim. | Open Subtitles | بالرغم من أن عائلتي غنية ، اخذت منحة دراسية فريق لأنه لم أكن اريده ان يعرف بمعكسر الهتاف |
| Millet, bu duyduğunuz tezahürat halkın kahramanı, Ateş Gelincikleri'nden Bolin için! | Open Subtitles | يارفاق , ذلك الهتاف الذي تسمعونه هو لمفضل محلي , بولي , من نموس النار |
| Hepsi de ayaktaydı ve Başrahip'e tezahürat yapıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا جميعا على أقدامهم، الهتاف رئيس الكهنة. |
| Tribünlerde Sultan için tüyler ürperten bir tezahürat var. | Open Subtitles | اتكهرب الطاقة في المدرجات، كل الهتاف للسلطان. |
| Bay Grinch, sizi Kutlama şefi olmaya davet etmek için geldim. | Open Subtitles | سيد جرينش لقد أتيت لدعوتك لتكون سيد الهتاف لعيد الميلاد |
| Amigoluk kariyerim bir yalanmış. | Open Subtitles | أن كامل مهنتي في الهتاف كَانَت كذبة |
| O zaman alkış almak çok daha zor olurdu. | Open Subtitles | حسنا ,سيكون من الصعب الحصول على الهتاف على هذا النحو |
| Bence hala aynı figürleri kullanmalıyız. | Open Subtitles | ما زِلتُ أَقُولُ بأنّنا يجب أن نَستعملُ الهتاف الذي لدينا |
| Alkışlar bana bir şey ifade etmiyordu. Ama senin için bir anlamı vardı. | Open Subtitles | لم يعن الهتاف لى شيئا و لكنه كان يعنى شيئا بالنسبة لك ، أليس كذلك ؟ |
| Muhtemelen tezahürata başlayacaklardır. | Open Subtitles | من المحتمل انّهم سيبدأون بـ الهتاف |
| - Neşelenmeye ihtiyacın olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت كنت في حاجة حتى الهتاف. |
| Oh, John Cena'dan bir mesaj var, tezahüratlar için bana teşekkür ediyor. | Open Subtitles | أوه, انها رساله من جون سينا اشكرك شخصيا على كل هذا الهتاف. |
| Her yer oyuncakla ve neşeyle dolup taşıyor | Open Subtitles | حان وقت اللعب، حان وقت الهتاف |