| Ben sana kitap okumayı öğretsem, sen de bana berduş okumayı nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا عن أعلمك قراءة الكتب و تعلميني قراءة الهوبو ؟ |
| Will, Countee berduş işaretleri okuma konusunda bir şeyler söylüyordu. | Open Subtitles | ويل , كاونتي كان يقول شيئا حول قراءة علامات الهوبو ؟ |
| berduş ormanında hayat gerçekten de kolay değil. | Open Subtitles | الحياة بداخل معسكر الهوبو أكيد ليست سهلة |
| Berduşların birbirlerine yardım için bıraktıkları işaretler. | Open Subtitles | هي تلك التي يتركها الهوبو ليساعدوا بعضهم البعض |
| Çoğu toplanma yerinde berduşlar neyi varsa paylaşıyorlar: | Open Subtitles | في معظم المخيم , الهوبو يتشاركون ما يمتلكون |
| Ne varsa bir kaba koyup beraberce pişiriyorlar ve buna berduş güveci diyorlar. | Open Subtitles | هم يضعونها في القدر و يطبخونها كلها مع بعضها و يطلقون عليها خليط الهوبو |
| Oh, zavallı kuzenim Frederich, bir berduş tarafından çarpılmış. | Open Subtitles | أوه , ابن عمي المسكين فردريك غوفل من قبل الهوبو |
| Bayan Bond ve ben az önce bu berduş suçlarından bahsediyorduk. | Open Subtitles | آنسة بوند و أنا كنا لتونا نتحدث حول جرائم الهوبو |
| Ama diyorlar ki berduş hırsızların katliam yapmışlar. | Open Subtitles | لكن هم يقولون هناك مذابح من سرقات الهوبو |
| berduş suçluları yakalayana 150 $ ödül veriyorlar. | Open Subtitles | هم يعرضون الآن 150 دولار لأي شخص يقبض على مجرمي الهوبو |
| Ve bunun anlamı Frederich bir berduş gibi giyinip Will'in kampına giderek botları ve mücevheri Will'in çadırına saklamış olmalı. | Open Subtitles | .مرتديا مثل الهوبو , و أخفي الأحذية و المجوهرة في خيمة ويل |
| Onu sakatladılar ve sonra da suçu işlediler böylece aksayan bir berduş tespit edilebilirdi. | Open Subtitles | جعلوه يعرج و بعدئذ أرتكبوا الجريمة أين الهوبو الأعرج تم التعرف عليه ؟ |
| - Bay Berk'in kuzeni berduş suçunun görüldüğü her yerde bulunmuş. | Open Subtitles | لقد كان في كل مدينة أينما وقعت جرائم الهوبو |
| Bir berduş gibi çadırda evlenmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يتم زواجي في خيمة كأعراس المتشردين "الهوبو" |
| - Evet, berduş ormanında bir yerde. - Kes şunu Roger. | Open Subtitles | نعم في مكان ما في غابات الهوبو المتشردين - توقف روجر - |
| Will ve Countee ile berduş ormanındaydık. | Open Subtitles | مع ويل و كاونتي في معسكر الهوبو |
| Şu şehirlerden her birinde, Dayton, Hamilton, Cincinnati Berduşların baş şüpheli oldukları suçlar rapor edildi. | Open Subtitles | كل واحدة من تلكم المدن دايتون , هاملتون , سينسناتي لديهم تقارير للجرائم , حيث الهوبو يكونون المشتبه فيهم الرئيسيون |
| O halde kendine sor, kim Berduşların ne kadar iyi insanlar olduğunu duymak için 5 sent verir? | Open Subtitles | و بالتالي أسألي نفسك , من سيدفع بنس لكي يسمع ما اذا كانت طبقة الهوبو جيدون ؟ |
| Berduşların tehlike işareti. | Open Subtitles | علامة الهوبو التى تدل على الخطر |
| Ve berduşlar kolay bir hedef sanırım. | Open Subtitles | و الهوبو يكونون الهدف السهل ... ... أخمن |
| - Şey, tüm berduşlar aynı değil. - İnsanların evlerini soyuyorlar ve güpegündüz soymak için saldırıyorlarmış. | Open Subtitles | حسنا , ليس كل الهوبو متماثلين - هم ينهبون بيوت الناس - |
| Gelin ve gazetenizi alın. berduşun suç halkası. | Open Subtitles | تعال و خذك نسختك , جرائم متشردي الهوبو |