| Yarın sabah helikopterin beni götüreceği tek yer, karımı almak için evim olacak. | Open Subtitles | المكان الوحيد الي ستأخذني إليه المروحية بالصباح الباكر غداً، هو منزلي، حيثُ زوجتي. |
| Bir kızın tek güveneceği erkek babasıdır. | Open Subtitles | الرجل الوحيد الي البنت مُمْكِنُ أَنْ تَعتمدَ علية هو أبّوُها. |
| Onları yenmenin tek yolu bu kaya duvardan aşağıya inmek. | Open Subtitles | السبيل الوحيد الي الفوز هو النزول الي الأسفل |
| Benim bildiğim tek uçuşun içkine "LSD" atan o kızla olmuştu. | Open Subtitles | الوقت الوحيد الي طلعت فيه برحله كان مع الصاروخ الي انت تتشعمط فيها وكنت تنيكها؟ |
| Çok ilginç, Meadowlands ceza alanının maksimum güvenlikte olduğu tek ulusal hokey ligi arenası. | Open Subtitles | زي منتو عارفين متعه فريق ميدولاندز الوحيد الي بالميدان بدوري الهوكي حيث منطقة الجزاء فيها الحد الاقصى من الامن |
| İkisinin de istediği tek şey çocuk sahibi olmak. | Open Subtitles | الاولاد الشيء الوحيد الي كل الاثنين يبونه |
| Bay Kumarin'in elindeki tek obje oydu. | Open Subtitles | كان هو الموضوع الوحيد الي بيد السيد كومارين. |
| Bu annemle eskiden birlikte yaptığımız tek şeydi. | Open Subtitles | ذلك الشيء الوحيد الي إعتدت بالقيام به مع والدتي. |
| Beni alabilecek tek yer Westerley idi. | Open Subtitles | والمكان الوحيد الي رسوت فيه كانت ويسترلي |
| Nasıl çalıştırılacağını bilen tek kişinin ben olduğumu söylemeye bile gerek yok. | Open Subtitles | يستطيع فصل الصواريخ ودعونا لا نذكر إني الوحيد الي أستطيع تشغيله |
| Fıtık ağrılarıma iyi gelen tek şeydi. | Open Subtitles | هذا الشئ الوحيد الي ممكن يساعد |
| Sağol. Böyle düşünen tek kişi sensin. | Open Subtitles | انت الشخص الوحيد الي يعتقد هذا |
| Yapabileceğimiz tek şeyi yaptık. | Open Subtitles | اساسا سوينا الشي الوحيد الي نقدر نسويه. |
| Parmak izi aramadığım bir tek orası kaldı zaten. | Open Subtitles | يبدو انها الشيء الوحيد الي لم اطبع |
| Derin Devlet'e karşı durmaya çalışan tek kişi Başkan Jary'ydi. | Open Subtitles | .. الشخص الوحيد الي وقف ضد هذا التدخل (كان الرئيس (جاري .. |
| Bu benim iyi olduğum tek konu! | Open Subtitles | -فالحقيقة هذا الشي الوحيد الي اعرفه |
| Bu onu hayatta tutan tek şey. | Open Subtitles | هذا الشيء الوحيد الي مخليه حي |
| Hartland'a olan tek geçiş yolunu kapatacaklar. | Open Subtitles | سيدمرون الطريق الوحيد الي "هارت لاند". |
| 'Yalnızca bir tek albüm koca kıçımı oynatırdı.' | Open Subtitles | " ألبومي الوحيد الي سيجعل دهوني تتحرك" |
| Emin olduğum tek şey, dünkü Becca'dan farklı olduğun. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الي أعرفه بالتأكيد أنت لست مثل (بيكا) التي كانت بالأمس |