| Burada kahve ya da biraz viski içme şansım var mı? | Open Subtitles | الا يوجد هنا فنجانا من القهوة او كأسا من الوسكي ؟ |
| Bay Kruger'e de söyleyin bir gün viski içmeye evime beklerim. | Open Subtitles | وأخبروا السيد كروجر للمجيء إلى منزلي لتناول الوسكي في يوم ما |
| Kamyonlardan Küçük İtalya'ya ve altı saat sonra viski yudumluyorsun. | Open Subtitles | من القوارب الى ايطاليا الصغيره وبعد ست ساعات ستحتسي الوسكي |
| Bana söz verdiğin viskiyi kontrole gelmiştim. | Open Subtitles | فـقط أتــحقق من ذلك في حـالة الوسكي الـذي وعـدت |
| Odayı iki dakikalığına terk ettim sen de bir bardak viskiden sonra onu mu aradın? | Open Subtitles | أجل، تركتُ الغرفة لدقيقتيْن ولقد اتّصلتِ بعد كأس من شراب الوسكي. |
| Kendini kötü hissettiğinde viski şişelerini fırlatabileceği birine. | Open Subtitles | شخص ما بإمكانه رمي قناني الوسكي عندما يكون محبطاً |
| Ne diyorsun, kan verdiğin için mi viski seni öfkelendirdi? | Open Subtitles | اذا ماذا تعتقد , لانك تبرعت بالدم شراب الوسكي جعلك غاصب قليلاً؟ |
| Zencefilli biranın içine biraz viski alabilir miyim? | Open Subtitles | هل تستطيع وضع القليل من الوسكي مع المشروب الغازي؟ |
| Biberon emziğine biraz viski dök. Ben sana böyle yapardım. | Open Subtitles | ضع بعض الوسكي في الحلمة هذا ماكنت أفعله معك |
| Zencileriniz viski sevkiyatımı talan ediyor, siz de iş konuşmaya mı geliyorsunuz? | Open Subtitles | زنوجكما دمّروا شحنة الوسكي خاصّتي، وتأتيان هُنا طالبيْن العمل فيما بيننا؟ |
| Birinizde bir fırt viski var mı? | Open Subtitles | ألديكم أيها الرجال كأساً من الوسكي ؟ |
| Cuma akşamı, evde oturup, oğlumun biberonundan viski içmek yerine, seninle bir karnavaldayım ve ortalıkta bir yığın gübre olmasına rağmen bir tane bile hayvan görmedim! | Open Subtitles | وبدلاً من أكون في البيت أشرب الوسكي من كوب إبني الصغير .. أنا في الكرنفال معك محاط بـ أكوام من الروث الحيواني ومع ذلك لم أرى حيوان واحد حتى الآن |
| Pekala bar sorumlusu sensin. Bir viski daha içerim o halde. | Open Subtitles | اعتقد انني سوف اخذ ضربة ثانية من الوسكي |
| Old Steed viski, bu at. Oh. Şah-mat. | Open Subtitles | و الوسكي القديم يصبح الحصان. مات الملك. |
| Evet, harikaydı. Memelerine viski döküp kendimi emzirttim. | Open Subtitles | نعم ، لقد كان رائعاً ، لقد كانت تنقع الوسكي من حلمتها . |
| Eskiden sabahları hiç viski içmiyordun. Ve bu kadar sık. | Open Subtitles | أنت لم تشرب هذه الكمية من الوسكي سابقاً |
| Çekip gitmeden evvel yanına iki şişe viski aldı. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد اشترى قنّينتين من شراب "الوسكي" قبل أن يُغادر. |
| Hatırlıyorum da annem kendine viski koyuyordu. | Open Subtitles | ...أتذكر كانت أمي تصب لنفسها كأس من الوسكي |
| viskiyi nerede sakladıklarını biliyorum. | Open Subtitles | إلا أني أعلمُ أين يحتفظون بمكانِ "الوسكي" |
| viskiyi nerede sakladıklarını biliyorum. | Open Subtitles | إلا أني أعلمُ أين يحتفظون بمكانِ "الوسكي" |
| Odayı iki dakikalığına terk ettim sen de bir bardak viskiden sonra onu mu aradın? | Open Subtitles | أجل، تركتُ الغرفة لدقيقتيْن ولقد اتّصلتِ بعد كأس من شراب الوسكي. |
| Sen viskimi içmeye bile layık değilsin. | Open Subtitles | هو ما يلزم للتستحقّ شرب الوسكي خاصّتي |