| Büyük sözler verdiler ve aslında bunların bir çoğunu gerçekleştirdiler. | TED | لقد وعدو ببعض الوعود العظيمة، والواقع انهم أنجزو الكثير منها. |
| Evet, ben de çok sözler verdim. Benim gibi olmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أجل، قدّمتُ الكثير من الوعود أيضاً ولا أريدكِ أن تصبحي مثلي |
| Bir kadının böyle bir söz vermeye hakkı olmadığını unutmuşum. | Open Subtitles | حتّى نسيت تلك مرأة لم حتى الحقّ في إعطاء الوعود |
| Bu yüzden, bütün sözler ve bütün heyecan sadece söz ve heyecan olarak kaldı. | TED | وبسبب ذلك، كل الوعود وكل الإثارة بقيت كما هي: مجرد وعود وإثارة. |
| Verdiğim bazı sözleri bozarak onun peşinden gideceğim çünkü başka bir yol görmüyorum. | Open Subtitles | سأستخدم وسائلها ولن أفي ببعض الوعود التي قطعتها لكني لا أري طريقة آخري |
| Acaba daha ne kadar süre vaatler üzerine yaşam sürecekler? | Open Subtitles | اتسائل الى متى يستطيعون العيش على الوعود ؟ |
| - Eğer izin verirseniz sizinkilerden daha fazla önemli sonuçlar vaat eden işler yapmaya gideceğim. | Open Subtitles | حسنا فلتعذرني فأنا ذاهب لأعمل على الوعود تعني النتائج مقابل ما تعملينه أنت والذي لا يوجد |
| Karım dedi ki... oğlumla böyle konuşma... tutamayacağın sözler verme. | Open Subtitles | زوجتي اخبرتني لا تقل هذا لولدي لا لتقديم الوعود الفارغه |
| - Verdiğin sözler kalacak. Kan davaları ömür boyu sürer. | Open Subtitles | الوعود التي قطعتها ستصمد لكن النزاعات الدموية تستمر لمدى الحياة |
| Alman ideolojisinin empoze edilmeyeceğine dair verilen sözler unutulmuştu. | Open Subtitles | أما الوعود الألمانية بعدم تطبيق الأيدولوجية النازية فقد أصبحت الأن نسياً منسياً |
| Şimdi bir şey yapma fırsatın var... Bütün o söz verdiğin... | Open Subtitles | و الآن لديك فرصة لتفعل شيئاً وتلبى كل هذه الوعود |
| Bu tutmanı beklediğim bir söz değil. | Open Subtitles | هذا ليس من الوعود التي لا أتوقع منك الوفاء بها |
| Umarım gerek kalmaz. söz falan vermiyorum. | Open Subtitles | لنأمل ألا يكون هذا ضرورياً أنا لا أقدم الوعود |
| Verdiğim bütün sözleri tutacağımı sanmıyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | لن تتوقع مني ان احافظ على اي من هذه الوعود أليس كذلك؟ |
| Tüm örgütümüz bu sözleri yerine getirmemize bel bağlar. | Open Subtitles | منظمتنا بأجمعها تعتمد على الأمانه فى الوعود |
| Kırık El, istediğin vaatler burada yazıIı. | Open Subtitles | الوعود التي طلبتها بروكن هاند مكتوبة هنا |
| Faydalı olabilir ve eskiden aldığın övgüleri hak ettiğini umut vaat eden birisi olduğunu gösterebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تكون عونـاً لنـا هنا و ترينـا أنك ما زلت تستحق كل هذا المديح و الوعود المبكرة |
| Oynaşmaya fazla kaptırma kendini çünkü en şiddetli yeminler bile kanında dolaşan ateşte saman çöpüdür. | Open Subtitles | لا تعبث كثيراً فأقوى الوعود قشة أمام نيران الحب |
| Bu sözü veren kendimden ne nefret ediyorum ne de korkuyorum. | Open Subtitles | أنا لم أخاف أو أكره نفسي التي تحافظ على هذه الوعود |
| Ve verebilirsek eğer, tekrarlamaya, denetlemeye ve geri bildirim vermeye, verdiğimiz Sözlerin ciddi anlamda sonuçlar verebileceğine inanabilir miyiz? | TED | و إذا كنا كذلك، هل نحن مستعدون لتكرار، مراقبة و تقديم ملاحظات، و التأكد من أن هذه الوعود قائمون بالفعل بإيصال نتائج؟ |
| Hiçbir vaatte bulunmuyorum. Belki bir gün, belki bir hafta kalırım. | Open Subtitles | .إنّي لا أقطع الوعود .ربما سأبقى يوم واحد، ربما أسبوع واحد |
| Evlilik ve eşin üzerine ettiğin yemini tutamamanın karışık bir yanı yok. | Open Subtitles | انه ليس معقدا المحافظة على الوعود تلك التي ابرمتها لزوجتك |
| Böylece kokain çekip uyduruk vaatlerde bulunabilirler. | Open Subtitles | ليتمكنوا من تعاطي الكوكايين وإعطاء الوعود الواهية. |
| Bir söz verdim ve bazı sözlerden geri dönülmez. | Open Subtitles | لقد قطعت وعدا ً، وبعض الوعود لا يمكن التراجع عنها |
| Sonra kendi düzenleme vaatlerini sıralayıp çocuklara daha az reklam yapacaklarını ve ürünlerini okullardan çekeceklerini söylerler. | Open Subtitles | ويطلقون مجموعة من الوعود للتنظيم الذاتي حيث أننا سنسوق أقل للأطفال وسوف نسحب منتجاتنا من المدارس |
| Ameliyata girdim. yemin elimde yazılıydı. Yeminlerimi sildim! | Open Subtitles | لقد اشتركت و الوعود كانت على يدي أنا أزلت وعودي |
| Bizler; verilen sözlere, garantilere ve Majesteleri Kral'ın merhametine inandık ve hala da inanıyoruz. | Open Subtitles | لقد صدقنا, ولازلنا نصدق في الوعود والضمانات الكريمة من جلالة الملك |